• KURAN'DA MİKROSKOBİK & KOZMOLOJİK BİLGİLER
    • gereçler: bilim sağduyu bilgi inanç vicdan akıl adil sabır özgürlük
    • Bilim Işığın, Gölgen Cehaletin.
    • Kaçamayacaksın ışıktan, Gölgen ortaya çıkacak
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=100079071813049
  • https://www.twitter.com/@asronspace
  • https://www.instagram.com/kilavuzoglu.mustafa/
  • https://www.youtube.com/channel/UCFVG7clKZdbDuVuLZ3T68jA
"Siz Atmadınız O Okları, ALLAH Attı" ne demek?

MELEKLERLE YARDIM ETMEYİ ANLAYALIM, “SİZ ÖLDÜRMEDİNİZ ONLARI ALLAH ÖLDÜRDÜ” “SİZ ATMADINIZ O OKLARI ALLAH ATTI” NE DEMEK ÖĞRENELİM.

Yedinci yüzyılda ok-yay ve kılıçlarla bir çarpışma içindesiniz ve düşmanla aranızda belli bir mesafe olduğu için ok atışlarıyla savaşıyorsunuz. Bu okların her atışta tam hedefine varıp düşmanı öldürmesi için, en azından atışları yapan her okçunun, olimpiyat şampiyonu gururumuz, sevgili Mete Gazoz kadar yetenekli ve onun kadar çok ve büyük bir disiplinle çalışmış olmaları gerekirdi.

Büyük bir dikkat ve koordinasyon, yayın yeteri kadar gerilmesi, okun tam hedefe kilitlenmesi, mesafeye göre, rüzgâra göre açısının tam olarak belirlenmesi ve bir sürü değişik faktörler. Doğaldır ki, sıradan insanlar için hedefi tam isabet ettirmek oldukça zor olacaktır ve belki de attıkları yirmi oktan ancak bir tanesi düşmanı öldürecektir, o vakte kadar kendileri şehit olmazsa tabi. Oysa herkes Mete Gazoz gibi olsaydı her atışta bir düşman devrilirdi değil mi. Bu ise, beynimiz ve omurilikten tüm vücudumuza yayılan kontrol sinir sistemlerinin mükemmel işlemesi demektir; duruşumuz, bakışımız, kaslarımız ve dış etkileri algılayan sinir sistemimiz.

Eğer ki bu sistemin kontrolüne, anlattığımıza benzer bir şekilde Allah müdahale ederse, tam da yukarıdaki ayetin yazdığı olay gerçekleşmiş olacaktır ve haklı olarak diyecektir ki: “Siz atmadınız o okları, Allah attı” “Siz öldürmediniz onları, Allah öldürdü”.

8 Enfal 17. Onları siz öldürmediniz, fakat Allah onları öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı. Mü’minleri, tarafından güzel bir imtihanla denemek için Allah öyle yaptı. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Sanırım böyle bir açıklamanın ardından aşağıdaki ayetlerin de ne demek olduğunu anlamak artık kolaylaşmıştır. “Bin melekle yardım etmek” “üç bin melekle yardım etmek” “beş bin melekle yardım etmek”.

8 Enfal 17.  Hani Rabbinizden yardım istiyor, yalvarıyordunuz. O da, “Ben size ard arda bin melekle yardım ediyorum” diye cevap vermişti.

3 Al-i İmran 124. Hani sen mü’minlere, “Rabbinizin, indirilmiş üç bin melek ile yardım etmesi size yetmez mi?” diyordun.

3 Al-i İmran 125. Evet, sabrettiğiniz ve Allah’a karşı gelmekten sakındığınız takdirde; onlar ansızın üzerinize gelseler bile Rabbiniz nişanlı beş bin melekle size yardım eder.

Bedenimizdeki meleklerin en önemlilerini bir önceki yazımda anlatmıştım: MELEKLERİ TANIYALIM: üç kanatlı melek ne demek?

Kendimizi Allah’a tam teslim edebilme seviyesine yükseldiğimizde de olacak olan budur belki; artık bedenimizdeki melekler Allah’ın izniyle bizim emrimizde olacaktır. Doğrusunu Allah bilir.

İnsanlarda nasıl korku oluşur, yani vücudumuzdaki hangi sistemler korkuları ortaya çıkarır ya da hangi sistemler “sabırlı olmamızı” sağlar? Cevabın beyin ve sinir sistemimiz olduğunu herkes biliyor. Bu da nöronlardan meydana gelmiş bir sistem olduğuna göre ve “vahiy” de gerek görüntü gerekse fikir veya yazı olarak ancak beynimizle alınabileceğine göre, Yüce Allah’ın emir verip “vahyettiği” melekler beynimizdeki nöronlardan başkaları olamazlar.

Şüphe ediyorsanız, “VAHİY” nedir, nasıl işliyor bu prensip diye bir düşünelim: Nöronsuz düşünebilir miyiz? Hayır, hepsi nöronlar sayesinde oluyor. Nöronlar sayesinde duyuyor, görüyor, düşünüyor, hayal ediyor, rüya görüyor ve öğreniyoruz. İlham alıyoruz. Vahiy-ilham arasında benzerlik olması ihtimali çok mümkün, belki de aynı şeydir.

Sonuçta her şey beynimizde ve sinir sistemimizde gerçekleşiyor. Vahiy de beynimize geliyor olmalıdır ve bunun tek yolu da nöronlar aracılığıyladır. Demek ki, eğer bu nöronları Allah kendisi doğrudan yönetirse, her işi eksiksiz ve kusursuz şekilde yapmamız mümkün olacaktır. Nöronların "melekler" olduğunu fark ettiğimizde ise, Allah'ın bu melekler aracılığı ile bize nasıl yardım ettiğini bulmuş ve anlamış olabiliriz.

5 Fatır 1. Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a mahsustur. O, yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah Kâdir’dir- gücü her şeye yeter.

Şimdi tekrar yazıp anlamlandırmaya çalışalım:

Yüce Allah “Ben size ard arda bin melekle yardım ediyorum” dediğinde, nişan alışımızdan yayı germemize ve oku fırlatmamıza kadar birlikte çalışması gereken 1000 adet farklı nöronun mükemmel iletişimini bizim değil de Allah'ın sağladığını düşünürsek, her atışta bir düşmanı öldürmek yüzde yüz kesin ve çok kolaydır artık.

Bilim bunu gösteriyor, elbette en doğrusunu Allah bilir.

  
1300 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam52
Toplam Ziyaret1127161
Linkler