Adem ile Havva'nin Anneleri - Nötron Yıldızları Nötron Yıldızından İnsana - 1400 Yıllık Bilgiİnsanın Nötron Yıldızından Yaratılış Hikayesi; Balçık, Âdem, Kaburga, Havva ve İblisÖnce, insanın yaratılması için gereken elementlerin nereden geldiğine kısaca bakalım, ardından Âdem ile Havva’nın kimler olduklarına, “bir nefisten yaratılmaya” ve İblis’in yanılgısının sebebine şahit olalım. Modern fiziğin son aşamasındaki teorilere göre evreni oluşturan 62 adet temel yapıtaşları (31 temel element görünür uzayımızdakilerdir ve bunların da 31 adet süper-simetrik çiftleri ile tamamı temel kuantum elementleri) ortaya çıktıktan sonra oluşan şaşmaz sistem ve program dahilinde bu elementler önce kendileri arasında reaksiyonlara girerek atom altı parçacıkları ve ardından da ilk olarak en küçük atom olan hidrojeni meydana getirirler. Hidrojen atomlarının kütle çekimi sonucunda çok fazla miktarda bir araya toplanmasıyla da yıldızlar oluşurlar. İki cümleyle bir yıldız çıktı ortaya. Ya sonrası? Bilgisi eksik olan bazı inanmayanların bir iddiasına kısa bir cevapla başlayayım: İnsanoğlu olarak bizler bile klonlamayla babasız bir kuzu doğurtmuşuz da Yüce Allah'ın Hz. İsa'yı babasız doğurmasına "masal" diyordunuz daha düne kadar. Zekisiniz ama biraz daha daha akıllı olun diyorum size. Bugün de"masal" diye reddettiğiniz farklı bilimsel konular varsa, yarın aynı şekilde pişman olacağınızdan hiç kuşkunuz olmasın. Önce bizi neyin beklediğini resimlerle göstermek istiyorum: Büyük bir yıldız içe çöküp patlıyor, nötron yıldızına dönüşüyor, başka bir nötron yıldızıyla çarpışıyor. Ancak ve ancak bütün bu süreçler sonunda bildiğimiz bütün atomlar oluşabiliyor ve ardından güneş sisteminin ortaya çıkmasıyla insan doğuyor. Bunlar da ayet ayet Kuran'da işaret ediliyor.
Yıldızlar, kütle boyutlarına göre yaşamları boyunca farklı evrelerden geçerler. Bizim güneşimiz orta büyüklükte olup, aşağıdaki resimde görülen üst sıradaki etapları takip ederek nihayetinde “beyaz cüce” dediğimiz haline dönüşecektir Daha büyük yıldızlar ise alt sıradaki gibi daha farklı ve muhteşem bir yol izlerler. Her iki sıranın ilk aşamaları benzer olsa da, büyük yıldızlar ömürlerinin sonunda ya Tarık suresinde vuruşlu/çakan yıldız diye tanımlanan nötron yıldızına ya da bir kara deliğe dönüşürler. Kuran’ın Rahman suresinde bizim uzayımızdaki 31 adet yapıtaşı “yaratılan nimetler” adıyla 31 kez sorularak teyit edilmiştir. Başka ayetlerde de 31x2 sayısı farklı şekillerde süper-simetrik olanları da işaret ve teyit edilmiştir. Bir başka surede ise nötron yıldızlarının yukarıdaki aşamaları da bire bir anlatılmıştır; aşağıda göreceğiz. İronik olarak, büyük bir yıldızın karadelik safhasına gelmesi tüm varlığın/maddenin yok olması demek iken, nötron yıldızına dönüşmesi ise hayatın ve insanın başlaması için gereken tüm diğer atomların yaratılmasını sağlamaktadır. Tarık suresi de, birinci ayetinde bu yıldıza dikkat çektikten sonra “insanın kendisinin neden yaratıldığına bakmasını” istemekte ve böylece ilk ipucunu zaten vermektedir. Ancak, nötron yıldızı - insan ilişkisi ve eşitliği başka bir surede detaylandırılmıştır. Nötron yıldızının oluşmasını şu aşamalarla açıklayabiliriz:
4. Yıldızın merkezi ise evrenin en yoğun, en ağır oluşumlarından ikisi olan ya karadeliğe ya da nötronlardan oluşan bir nötron yıldızına dönüşerek yüce bir görünüm kazanıyor ve deniz feneri gibi karanlığı delen bir ışığa kavuşuyor: “Çakarlı Yıldız”. Böylesine zorlu aşamaların ardından birinci nötron yıldızı oluşuyor: Adem... Aşağıdaki gibi karadeliklerin bir kısmı da aynı bu süreçle oluşuyorlar ve bu haliyle de nötron yıldızları maddesel yaratılışın en üst aşaması iken, karadelikler ise yaratılışın en son aşaması yani varlık aleminin ölümüdür. 5. Birinci nötron yıldızının yakınlarında yine benzer şekilde, aynı zorlu aşamalardan geçmiş ikinci nötron yıldızı ortaya çıkıyor: Havva 6. Yaratılmış olan ilk nötron yıldızı, tüm bu zor süreçleri geçirmiş olan ikinci nötron yıldızıyla resimdeki gibi kütle çekimi sonucu etkileşime girip birleşince, bu çarpışmadan da geriye kalan daha ağır olan bütün diğer elementler ortaya çıkıyorlar ve böylece yaşamın ve insanın ortaya çıkabilmesi için gereken tüm yapı taşları, bütün atomlar yaratılmış oluyorlar. Diğer bir açıdan; hayatın başlaması ve insanın ortaya çıkması için evren tamamen hazır hale getirilmiş ve işin ilk yarısı gerçekleşmiştir. İnsanın yaratılışının ikinci yarısındaki adımlarla önce güneş ve gezegenler oluşarak işin gerisini de şaşmaz şekilde planlanmış ve programlanmış olan evrim süreci artık yaşamı tamamına erdirmiş oluyor. 7. 8. Artık bu aşamadan itibaren artık üst kademe canlıların, kadın erkek olarak üremesinin devamı sağlanmış hale geliyor. Böylece, yaratılışın tepe nontası olanİnsan için de yaratılış tamamlanmış ve neslinin devamı bildiğimiz şekilde kesin belirlenmiş oluyor. Buraya kadar olan açıklamalar, Tarık suresinde işaret edilen nötron yıldızının ardından nasıl olup ta insanların neden yapılmış olduğuna bakması isteniyor sorusu da anlaşılır hale getiriyor. Gelin aşağıdaki kısa sureyi okuyalım, ayet ayet bakıp yukarıdaki sıralı açıklamalarla karşılaştıralım…bakalım neler göreceğiz? İnşirâh Suresi (8 Ayet- Nüzul: 12 Mushaf:94) Bismillâhirrahmânirrahîm. 1. Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Yıldız önce genişlemeye başlıyor ve iyice genişleyerek kırmızı süper dev yıldızı oluşturuyor. 2. senden alıp atmadık mı? 3. Belini büken yükünü Sonra yükü taşıyamaz olup patlayarak üst tabakaları, merkeze yüklenen aşırı ağırlık fırlatıp atılıyor 3. Senin şanını ve ününü yüceltmedik mi? Ardından yıldızın kalbi olan merkezi/çekirdeği yüce bir görünüm kazanıyor ve karanlığı delen yıldız/ışık oluyor 4. Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Bu zorlu sürecin ardından bir nötron yıldızı oluşuyor ve bu haliyle de nötron yıldızları maddesel yaratılışın en üst aşamasıdır, aynen insanın da yaşamın en üst noktası olması gibi. 5. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. Yine bu zor aşamalardan geçmiş olan ikinci bir nötron yıldızı, ilk yıldızla birleşince de bütün diğer daha ağır elementler oluşuyor. Böylece insanın yaratılışı kolaylaşmış oluyor, çünkü bildiğimiz yaşam ve insan için gereken tüm elementler yaratılmış, hazır hale gelmişlerdir. İnsanın, kadın ve erkeğin doğumu da çok zor bir süreçtir ve her ikisinin bir araya gelmesiyle bu zorlu süreç devam ederek insan neslini sürdürür. 7, 8. Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel. İnsanın yaratılışının, aynı doğum gibi nasıl zor bir iş olduğunu sanırım kabul etmeyen yoktur. Adım adım tekrar aşağıda. Bunların ardından elbette bir de güneş sisteminin oluşması süreci var, bu yazıda değinmeyeceğim. Bizler kesin olarak, bilimin teyit ettiği şekilde nötron yıldızlarından meydana geldik. Ve o yüzden bize seslenirken Yüce Allah nötron yıldızlarını da aynı şekilde anlatıyor; aynen “Kuran’da ikili anlatım vardır” yazıldığı şekilde. Hatta bu ikili anlatımı daha da pekiştirebiliriz: Kuran'da belirtilmiyor fakat Havva'yı nasıl yarattık diyor Tevrat: Adem'in göğüs kafesinden. Aslında "kaburga" konusu yıldızlarla birebir örtüşse de hangisinin önce yaratıldığı konusu biraz tartışmalı, Kuran'a göre önce Adem doğdu demek daha doğru, sonra başka bir anneden Havva doğdu. Evet, anneleri zaten vardı. Sonra birinden Adem diğerinden Havva doğdu. Babaları yoktu, aynı Hz. İsa'nın annesinden Hz. Meryem'den doğması gibi. Ali İmra 59. Şüphesiz, Allah katında İsa’nın durumu Adem’in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona "OL!" demesiyle o da hemen meydana geliverdi. Yüce Allah'ın şaşmaz pla nı sonucu, evrimle insanlar zaten ortaya çıkmışlardı. Yüce Allah'ın bu şekilde müdahale etmesiyle de, böylece Adem ve Havva ile yeni nesil insan ırkı yaratıldı. Önce, Herşey bir hidrojen atomuyla başladı ve Nötron yıldızıyla da tamamlandı. Aşağıda okuyunca göreceksiniz ki, ikinci nötron yıldızı da ancak ve ancak ilk yaratılan yıldızın patlayarak, kaburga gibi saran üzerindeki yükü atmasıyla dağılan kısımdan oluşuyor. Resimlerle de görelim: Yıldızda yedi farklı tabaka var. Göğüs kafesinde de 7 adet "gerçek kaburga" bulunuyor. Gerçek kaburga diye adlandırılanlar doğrudan göğüs kemiğine bağlı olanlar, alt kısımdaki diğerleri yalancı kaburga diye adlandırılıyorlar. Resimlerde hem yıldızın hem de kaburgaların yedisini de halka halka sayabilirsiniz.
Şimdi de ilk insanın nasıl yaratıldığını anlatan bazı ayetlere bir göz atalım: 4/93 Nisa 1- Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun; kendi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık (bağlarını kırmak)tan sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir. 7 Araf 189- Sizi bir tek nefisten yaratan, onunla sükûnet bulsun diye eşini de ondan yaratan Allah'tır. O, eşini kucaklayıp sarılınca (ona yaklaşınca), eşi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldı). Bir müddet böyle geçti, derken yükü ağırlaştı. O vakit ikisi birden Rableri olan Allah'a şöyle dua ettiler: "Eğer bize salih bir evlat verirsen, biz muhakkak şükredenlerden olacağız." Yukarıda anlatılan nötron yıldızı oluşumunu ve süpernova patlamasını tekrar düşünelim. Nötron yıldızı yeterince büyük ise, süpernova patlamasından sonra etrafa saçılan elementler -üzerinden attığı yük- kütle çekimiyle tekrar bir araya gelerek resimde anlatıldığı gibi yeni bir nötron yıldızı oluşturabilirler. Havva’nın da Adem’in kaburgasından meydana geldiği anlatısının ana kaynağını görmüş oluyoruz. Bu haliyle, ayette bildirildiği üzere, bir nötron yıldızının kendisinden onun eşi meydana getirilmiştir. İkisi de tek bir nefisten geliyorlar. Yine kütle çekimi neticesinde bu iki nötron yıldızı da yakınlaşarak birbirleri etrafında yörüngeye gireceklerdir. İyice yakınlaştıklarında ise üstteki resimdeki şekilde daha yoğun olanı, diğerini içine çekmeye başlayacaktır, spermin yumurtaya gidişine benzer bir şekliyle bunların birisini anne diğerini de baba olarak tanımlayabiliriz. Baba görünümünde olan bir süre sonra anne görünümünde olanı resimde görüldüğü ve ayette anlatıldığı şekilde sarıp sarmalayacak, sarılacaktır. Yine ayette bildirilen “bir süre sonra derken yükü ağırlaştı” ifadesiyle anne nötron yıldızının yeterince kütle çekmesinden sonra iyice ağırlaşarak veya diğeriyle tamamen bir araya gelerek yeni bir patlama gerçekleştiğini ve bu defa atılan ağırlakların bizim güneşimizi doğurmuş olduğunu anlıyoruz. Araf 189’da olması için Yüce Allah’a dua edilen “Salih” iyi huylu evlat tam olarak sakin bir yıldız olan bizim güneşimizdir. Salih, iyi huylu bir evlat olmalıdır ki böylece bu güneş sisteminde insanlık oluşacak ve Nisa 1’de anlatıldığı şekilde çoğalacaklardır çünkü nötron yıldızı etrafında, bizim bildiğimiz haliyle bir hayatın başlaması mümkün değildir. Böylece evrenin en zorlu aşamalarının ardından artık normal, bildiğimiz doğal yollardan, yeni insanlar doğabilecektir. 53 Necm 32. Büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlara gelince, onlar arada bir hataya düşseler de bilsinler ki, Rabbin bağışlaması bol olandır. O sizi yeryüzündeki topraktan var ederken de analarınızın karınlarında saklı bulunduğunuz zaman da sizi en iyi bilen O'dur. O halde siz, kendinizi temize çıkarmaya kalkışmayın. O, kimin yolunu kendi kitabıyla bulmaya çalıştığını daha iyi bilir. Bu ayette görüldüğü gibi iki adet yaratılış aşaması belirtilmiştir. Birincisi insanın bütün elementlerinin yaratılarak topraktan (dünya üstünde) oluşturulması ve ardından da kadın-erkek ile anne karnında bu yaratılışın devam ettirilmesi. Ayetler ile bilimin birebir uyumu şaşkınlık vericidir. Nötron yıldızları bizim büyük büyük anne-babalarımızdır, yaratılışın ilk Âdem ile Havva’sıdırlar, güneşimiz ise onların doğurduğu babamız ve dünya da annemizdir ki bu haliyle “sizi ilk kez topraktan yarattım” ifadesine karşılık gelir, ikinci aşamada ise artık anne karnında yaratılmaktayız. Şimdi insanın çamurdan (kuru çamurdan) yaratılmasının ne olduğunu da anlayalım. ► Andolsun ki insanı, bir balçığın kuruyan çamurundan yarattık. (15/Hicr, 26) ► Hani Rabbin, meleklere demişti ki: “Şüphesiz ki balçığın kurumuş çamurundan bir insan yaratacağım.” (15/Hicr, 28) ► Dedi ki: “balçığın kurumuş çamurundan yarattığın bir insana secde edecek değilim.” (15/Hicr, 33) ► Meleklere: “Âdem’e secde edin.” dediğimizde, İblis dışında hepsi secde ettiler. (O:) “Çamurdan yarattığına secde eder miyim hiç?” dedi. (17/İsrâ, 61) ► Andolsun ki, insanı süzülmüş çamurdan yarattık. (23/Mü'minûn, 12) Bütün atomlar, nötron ve protonlardan oluşan atom çekirdeği ve çekirdeği saran elektronlardan oluşmuşlardır. Maddenin temeli olan nötron ve protonlar ise gif resimde görüldüğü gibi quarklar ve onları bir arada tutan yapışkan gluon plazmalardan meydana gelirler ve bu da “kuru çamur” ve “balçık” ifadelerinin tam karşılığıdır. Yeşil, mavi ve kırmızı noktalar quarklar, yeşil plazma ise gluonlardır. Renkler ve tasvir bilimsel açıklama ve çalışmalar için türetilmiştir, aynen kütle çekiminin uzayda eğilme ve bükülmeler olarak açıklanması gibi ki bu kütle çekimi de Kuran’da birebir tarif edilmiştir.
Burada konunun bilimsel açıklamasını yapmayacağım, dileyen her türlü bilgiye internetten kolayca ulaşabilir. Peki iblis neden insana secde etmedi, boyun eğmedi onu da aynı kısalıkta hemen anlayalım: Sad 76. (İblis) “Ben ondan daha üstünüm” diye cevap verdi. “Beni ateşten onu ise, balçıktan yarattın.” Öyle anlaşılıyor ki, enerjiden yaratılmış olan İblis bu cevabı verirken henüz bu balçığın ne olduğundan habersizdi. Eğer bilseydi ki proton ve nötronlar esasen “yoğunlaşmış enerjidir”, elbette farklı düşünürdü. Yoğun enerjinin neler yapabileceği de süpernova patlaması ve nötron yıldızıyla gözler önüne serilmiş ve “şanı” yüce bir varlık olduğunu ispat etmiştir. Süpernova patlaması insanın genç ve cahilliğine, ardından nötron yıldızına dönüşüp etrafa ışık saçması da bilgeliğine işarettir. Açıkça görülüyor ki, her insan ışık saçan yıldıza dönüşemiyor, pek çoğu patlamanın ardından ışığını tamamen kaybederek kara delik olup mahvoluyorlar. Bana göre ayetlerde anlatılanlar tamamen bu doğal süreçlere işaret etmektedir. Kuran’da bunlara benzer kozmolojik bilimsellikle bire bir uyumlu başka anlatılar vardır ve inanmamak ise ancak ya kibirden ya da aşırı şüphecilikten, ikna olmama inadından kaynaklanabilir. Bu seçimi de herkes özgürce yapmaktadır ve hiç engellenmeden yapabilmelidir de. Ayrıca, herkesin karşısındakini hiçbir şekilde zorlamadan, mecbur bırakmadan ve her türlü şiddetten ari olarak, yapmış olduğu seçimini ifade etme ve savunma hakkı vardır. Kendilerini alim zanneden zalim ve cahiller ne derse desin, Kuran bu şekilde emrediyor. Mustafa Kılavuzoğlu, Lozan, Aralık 2020 | ||||||||||||
3567 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |