Kuran'da Mikroskopik Bilgiler DÖLLENME VE EMBRİYO Şu Ayetin bildirdiği kanıtları/delilleri bir bir gördük/görüyoruz artık:FUSSİLET 53. Varlığımızın delillerini, (kâinattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde/yaratılışlarında onlara göstereceğiz ki, o Kur’an’ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şâhit olması yetmez mi? NAZİAT 5 + FECR 26: "İŞİ YERİNE GETİRENLER, TAMAMLAYANLAR" + "HİÇ KİMSE ALLAH’IN BAĞLAYIP BİRLEŞTİRDİĞİ GİBİ BAĞ VURAMAZ": ERKEK SPERM ÇEKİRDEĞİNDEKİ 23 ("TEK") VE KADIN YUMURTA ÇEKİRDEĞİNDEKİ 23 ("TEK") KROMOZOMUN EŞLENİP BAĞLANARAK İŞLEMİN TAMAMLANMASI = 23 "ÇİFT" YANİ 46 KROMOZOMLU ZİGOT OLUŞUMU. NAZİAT 5 "İŞİ YERİNE GETİRENLER, TAMAMLAYANLAR", SUREDEKİ TOPLAM 46 AYET İLE ZİGOT KROMOZOM SAYISININ TAMAMLANMASI. FECR SURESİ TOPLAM 30 AYET İLE = 30 GÜNLÜK "AY HALİ" ADET DÖNEMİ, FECR = ADET BAŞLANGICI, MAKSİMUM HAMİLELİK İHTİMALİ GECESİ: 10 GECEYİ TAKİBEN. TİN SURESİ İNCİR+ZEYTİN+DAĞ+GÜVENLİ YER İLE "EN GÜZEL ŞEKİLDE YARATILAN İNSAN" ARASINDAKİ MUHTEŞEM ANATOMİK BAĞLANTI. FECR ile başlayalım: Genel esası "iki şeyin ayrılması" olan ve "karanlıkla aydınlığın ayrılmaya başladığı zamanı" da belirten Arapça “Fecr” kelimesini Türkçe’de “tan yerinin ağarması” olarak biliyoruz. Bu özel kelimenin adıyla Kuran’da bir sure bile var. Sabah namazı başlangıç vakti olarak bilinen, Kuran’da geçen bu kelimeyi diğer anlamlarında düşünmek nedense kimsenin aklına gelmemiş; şimdiye dek. Oysa Kuran’da özellikle vurgulanarak işaret edilen ve ne anlattığı tam bilinemeyen kelime ve olayların, çocukların bile doğal olarak bildiği basit şeylere işaret etmediğini, aksine ileri derecede bilimsel, mucizevi nitelikte bilgiler verdiğini farklı örneklerle göstermiştik. Aynı durum “Fecr” kelimesi ve suresi için de geçerlidir. Fecr suresi 89. suredir ve 30 ayetten oluşur. İlk ayetleri ise kısacıklardır, ilk beş ayetin genel kabul gören klasik tercümesini yazıyorum:
Şimdiye dek bu ayetlerin sabah namazı vaktine ve ramazan ayındaki veya Hac’daki ilk on geceye vs işaret ettiği düşünülmüş olup, çift ve tekin ne olduğu ise hiç anlaşılamamıştır, bazı uydurmalar dışında elbette. Beşinci ayette Yüce Allah açık açık söylüyor aslında: aklını kullananlar için burada çok önemli bir bilgi bulunuyor (Bilgi = Bilimsel Kanıt). Bu ayetlerle alakalı olarak, hiç bir bilimsel kanıta dayanmayan felsefi çıkarımlar yapmaya çalışanlar sadece "gaybı taşlamakla meşguller" fakat bunun farkında olamıyorlar malesef. KURAN'DA FECR kelimesi bir kaç yerde daha geçiyor; örneğin İSRA Suresi 90. ayette "yerden bizim için bir pınar fışkırtmadıkça/akıtmadıkça sana inanmayacağız" derken "su akıtılması/fışkırtılması" FECR kelimesi ile belirtiliyor. "Ve kâlû len nu/mine leke hattâ tefcura lenâ mine-l-ardi yenbû’â". Buradaki "tefcura" FCR kökünden geliyor. Aynı şekilde takip eden 91. ayette de "ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçen olmalı, aralarından da şarıl şarıl akan ırmaklar akıtmalısın" dediğinde de "şarıl şarıl su akıtmak" ifadesi de yine FECR kelimesi ile anlatılıyor. "Ev tekûne leke cennetun min naḣîlin ve’inebin fetufeccira-l-enhâra ḣilâlehâ tefcîrâ", Buradaki "FECCİRA" VE "tefcira" da FCR kökünden geliyor. فَجْرِۙ FECR - تَفْجُرَ TEFCURA - فَتُفَجِّرَ FETU-FECCİRA - تَفْج۪يرًاۙ TEFCYRA KURAN ışığında şartlanmamış duru bir zihinle baktığımızda ve bilimsel karşılığının ne olacağını araştırdığımızda, Fecr 5. ayette sorulan mucizevi bilgiye de çok kolaylıkla ulaşıyoruz. Böylece bu haliyle Yüce Allah’ın neden “tan yerinin ağarmasına” (!) önemle işaret ettiğini de hemen anlıyoruz. Ayrıca "çift ve tek" nedir, neden "10 gece", "akıp giden gece!" gibi ifadeler de gerçek anlamlarıyla tam olarak yerini buluyorlar. En başta yemin edilen "fecr" olayı kesinlikle “tan yerinin ağarması” değildir. Fecr kelimesi Arapçada “ayırmak” anlamıyla sabahleyin karanlık ve aydınlığın ayrışmasını da anlatır fakat kök anlamı çok daha geneldir: (ٱلْفَجْر) l-fecr kelimesi kökü (فجر) yarılmak-çatlama (cleavage), bozuşmak-ayrılmak (break up), su ya da sıvı bir şeyin akmasına izin vermek (let (water or and the like) flow, pour forth), serbest bırakmak (unleash), fışkırmak (gush out), aniden düşme-alçalma (descent suddenly), dawn (şafak-günün ağarması), başlangıç (outset-beginning), başlama (start) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 816 (of 1303) Sözlük anlamıyla Fecr’in “çatlayan, yarılan, ayrılan bir şeyden bir sıvının akması ve bu olayın başlangıcı” olduğunu görüyoruz. Bu olayın ardından on gece saymamız gerekiyor. Ardından takip eden gecede ise “çift ve tek” olan bir şeyler ve “gece akıp giden, yol alan” bir şey var. Her ne kadar herkes bunu “gecenin akıp gitmesi” zannetse de gerçekte anlatılan olayda “gece akıp giden, yol alan” eril nitelikli bir şeyden bahsedilmektedir. Arapça’da kelimeler eril ve dişil olarak ayrılılıyorlar ve gece yani "leyl" kelimesi de erkek sınıfındadır ve doğrusunun bulunamamasının sebeplerinden birisi belki de bu olabilir. Fakat doğru anlaşılamamasının asıl sebebi, insanların çoğunun bağnaz ve dar bir görüşle bütün İslam'ı "namaz" ve "hac" gibi kelimelere hapsetmelerinden dolayıdır. (Burada "dar görüş" için bir parantez açmazsam rahatsız olacaktım, fakat konuyu dağıtmamak üzere bu açıklamayı yazının en sonuna not olarak ekliyorum) Naziat suresinin ilk beş ayetini de araya sıkıştıralım: "bebek = insan = kul" yaratılması konusunun Kuran'da nasıl basitçe anlatıldığına ayrıca bir örnek teşkil ediyor. Bunlar ancak mikroskopik araştırmalarla bulunabilecek gerçekler fakat Kuran öylesine sıradan şekilde bunu ispatlıyor ki: İlk iki ayet için daha anlamlı bir tercüme şu şekildedir: Her birleşmede milyonlarca (250 - 300 milyon civarında) sperm dışarı çıkar. 1. Ayet: Batıp çıkanlara/boğulanlara/zorlananlara ==> 300 milyon spermin yarısına yakını ya a) kadının Bağışıklık/savunma/ immün sistemi tarafından öldürülürler. veya b) vajina içi kıvrımlarda ve dokularda sıkışır kalarak ölürler.
Spermin ölmeden önce yumurtayla birleşmesi için altı güne kadar süresi vardır. Sperm hücresi yumurtayla birleştiğinde buna döllenme denir. Döllenme hemen gerçekleşmez. Sperm rahim ve fallop tüpünde seksten sonra 6 güne kadar asılı kalabildiğinden, seks ile döllenme arasında 6 güne kadar bir süre vardır. Hamileliğin gerçekleşebilmesi için spermin yumurta ile buluşması gerekmektedir. Hamilelik, döllenmiş bir yumurtanın rahim duvarına yerleşmesiyle resmi olarak başlar. Hamileliğin gerçekleşmesi cinsel ilişkiden sonra 2-3 hafta kadar sürer. Ve, bunların sadece 20 ila 100 arasındakiler Yarışta Öne Geçerek yumurtaya ulaşabilirler. Ancak, hamileliğin gerçekleşmesi için yalnızca 1 sperm hücresinin yumurtayla buluşması yeterlidir:
Spermleri görecek kapasitedeki mikroskoplar neredeyse 300 yıldır hayatımızda fakat nedense kimsenin aklına gelmiyor bu gerçekleri farketmek çünkü anlamadıkları her ayetin altında "ruhlar, melekler, cinler" gibi ilahi varlıklar, ruhani olaylar arıyorlar. Yüce Allah'ın bize bilim yoluyla yaratılışı anlatarak, bu bilginin ancak Yaratıcıdan geldiğini göstermek istediğini bir türlü düşünmüyorlar. Yaratıcımız diyor ki "Bunları görüp anlayın ki Yaratıcı'nıza kanıtlarıyla iman edesiniz." Naziat Beşinci ayette bildirilen "işi yerine getirip tamamlayınca" ne oluyor: İnsan Zigotu, 23+23=46 kromozomlar bağlandı ve Allah'ın izniyle bebeğimiz yola çıktı: bu da Naziat suresinin toplam ayet sayısı: 46. İşlem tamamlanıyor ve Fecr suresinin 26. ayetine denk geliyor: "Kimse Allah'ın bağladığı gibi bağ vuramaz". SüphanAllah. Naziat 3. ve 4. ayetler ise Fecr 4. ayetle aynı şeyi işaret ediyorlar.
FUSSİLET 53. Varlığımızın delillerini, (kâinattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur’an’ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şâhit olması yetmez mi? Mikroskopu icat ettik ve Allah'ın ayetleriyle bildirdiği delilleri çok net görüyorsunuz inşallah. Ancak ve sadece teleskopla görebildiklerimizi de, Allah'ın izniyle çok net açıkladık. ==> 1) Nötron Yıldızından İnsana Fecr suresiyle devam ederek; yukarıda yazdığımız "fecr" kelimesinin anlamına ilave olarak ayetlerdeki Arapça diğer üç anahtar kelimenin de sözlük anlamları aşağıda verilmektedir ki yazdıklarımızdan şüpheye yer kalmasın. Ayet 3’de: (ٱلشَّفْعِ) şşef'i kelimesi kökü (شفع) çiftlemek (to double), çift sayı (even number) Hans Wehr 4th ed., page 558 (of 1303) ve (ٱلْوَتْرِ) lvetri kelimesi kökü (وتر) tek sayı (odd-uneven) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 1227 (of 1303) Ayet 4’de: (يَسْرِ) yesri kelimesi kökü (سري) gece yolculuğu (to travel by night), gece yola çıkmak-ayrılmak (depart at night), akmak (elektrik akımı), çıkmak (go out) anlamındadır. Hans Wehr 4th ed., page 476 (of 1303) Ayetleri bu doğru tanımlamalarla ve açıklamasıyla tekrar yazıyorum; mucizeyi görmeye hazır olunuz:
Sıkı durun; surenin adı "FECR=ADET" ve ayet sayısı 30 demiştik ya;"adet dönemi" kadar yani 30 güne, 30 ayet = 1 Adet Dönemi. Peki Fecr 5. ayete göre bunlarda aklını kullanan birisi için nasıl bir delil olabilir? Bunun cevabını da elbette yine bilim veriyor. Bilimsel karşılığının ne olduğunu fark ettiğimde, konunun çok başarılı uzmanı olan bir kardeşimizin yazmasının daha doğru olacağını düşündüm ve o da çok güzel bir şekilde kaleme alarak sitesinde yayınladı. Buradan okuyabilirsiniz: https://www.kuranmucizeler.com/ant-olsun-fecre-ve-on-geceye-ve-cift-sayiliya-ve-tek-sayiliya-ve-geceye-akip-gittigi-zaman-23-kromozomlu-bir-yumurtanin-23-kromozomlu-bir-sperm-ile-dollenerek-46-kromozomlu-zigot-olusturma-sansinin-en-yuksek-oldugu-11-gune-isaret Şimdi konuyu kendi web sayfamda işlemek üzere, bazı kısımları o yazıdan alarak kendi tarzımla tekrar yazmak istedim. Mucizenin ne olduğunu, yukarıda verdiğim bağlantı adresini okuyunca zaten anlamış oluyorsunuz. Üçüncü ayetteki “tek sayılı” erkek ve kadın kromozomlarının bir mucize gibi “birbirine bağlanarak” “çift sayılı” yeni bir canlı yaratması gerçeğini ortaya koyunca, yine şimdiye kadar sırrı çözülememiş olan ve çok merak edilen aynı surenin 26. ayetine de kesin bir açıklık getirmiş oluyoruz:
23 tek olarak erkekten ve 23 tek olarak kadından gelen kromozomlar düzenle birleşerek/çiftleşerek yukarıdaki resimde gördüğümüz 23 çift yani 46 kromozomlu zigotu oluşturan bu bağlanma süreci "Pronuclear Fusion" olarak adlandırılıyor. Güneşte meydana gelen atomik füzyondan bile daha gizemli bir füzyon olay gerçekleşiyor. Neden kromozomların bağlanmasını bildiren bu ayetin numarası 26 acaba? Çünkü kromozomların bağlanması dördüncü haftada tamamlanıyor ve 26. gün tam da dördüncü haftanın sonuna yakın. 3 hafta boyunca bir hücre topu gibi kromozomların birleşmesini tamamlayan “tomurcuğunuz” şimdi ikiye bölünüyor ve artık bir embriyo haline dönüşüyor. Adetten bağlangıcından sonra On gece beklenmesi ise, bilimsel olarak kanıtlanmış olan bu “birleştirme/bağlama” olasılığının en yüksek, maksimum olduğu gece içindir: 11. Gece Cinsel Birleşme sonucu hamilelik...
Animasyon da olsa, bu sürecin nasıl olduğuna kısaca bir göz atmak isteyebilirsiniz: AYRICA AŞAĞIDAKİ EMBRIYONİK GELİŞMELERİN BU KADAR GÜZEL BENZETMELERLE ANLATILDIĞI DETAYLARI "BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ". Kamer suresi bilimsel açıklamalarını buradan okuyabilirsiniz: Periferik Sinir Sistemi: Kamer+Rahman Sureleri Kamer Suresinde "Ay Yarıldı" ayetinin gökteki ayın gerçekten yarılması, bölünmesi, ikiye ayrılması vs zannederek "gaybı taşlayanlar" iyice düşünürler inşallah. "Ay ve Güneş" demek, Merkezi Sinir Sistemimiz olan beynimiz ve beynimizle arz arasında yansıtmayı sağlayan çevresel/periferik sinir sistemimizdir. Allah izin verirse, bu konuyu detaylı yazacağım inşallah, ve ayrıca insanlar "gece ve gündüzün" ve "gündüzün iki ucunun" neler olduklarını da öğrenecekler. TİN SURESİNİN İNCİR VE ZEYTİNLERİNİ DE TANIYALIM VE ARDINDAN FECR SURESİ DETAYLARINA BAKALIM: Tekrar yazıyorum: Mikroskopu icat ettik ve Allah'ın ayetleriyle bildirdiği delilleri çok net görüyorsunuz inşallah. Ancak ve sadece teleskopla görebildiklerimizi de çok net açıkladık. ==> Nötron Yıldızından İnsana Tarık Suresi 7. Ayet. Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından atılır.Bu ayeti de bir türlü doğru anlayamadı insanlar. "atmak, atılmak" anlamındaki fiil hep "çıkmak" diye yazıldı çünkü. Ayetin ne kadar doğru olduğunu Anatomi kitaplarından göstermek isterim. Tabancanın kurşunu namludan çıkar, fakat o kurşunun atılmasını sağlayan ise tabancanın tetiğidir. Meni ise penisten çıkar, ancak, spermin atılmasını sağlayan tetik de bel ile kaburga arasındadır. Boşalma ile ilgili sinir yolları. Duyusal girdi, pudendal sinirin dalları aracılığıyla omuriliğe iletilir. Otonom sinirler, seminal sıvının emisyonu ile ilgiliyken, bulbospongiosus kaslarına motor girişi, atılmaya neden olur. Spinotalamik sinirler, bu karmaşık sinyallemeyi entegre etmede rol oynar. Penisin innervasyonu hem otonom hem de somatik sinirlerden oluşur. Parasempatik innervasyon, ikinci, üçüncü ve dördüncü sakral vertebral spinal segmentlerden (S2-S4) kaynaklanır. Preganglionik parasempatik lifler pelvik pleksusa geçer ve superior hipogastrik pleksustan gelen sempatik sinirlerle birleştirilir. Kavernöz sinirler, corpora cavernosa ve corpus spongiosum'u innerve eden pelvik pleksusun dallarıdır ve prostat, mesane ve rektumun ekstirpatif cerrahisi sırasında kolayca yaralanır. Penise sempatik sinir girişi, 11. torasikten ikinci lomber spinal segmentler boyunca ortaya çıkar ve lomber splanknik sinirler yoluyla inferior mezenterik ve superior hipogastrik pleksuslara doğru ilerler. Lifler hipogastrik sinirler içinde pelvik pleksusa gider. Pelvik pleksus ve kavernöz sinirlerin uyarılması ereksiyona neden olur. Tersine, sempatik gövdenin uyarılması, detümesansla sonuçlanır. Penil duyusal yollar penis derisi, üretra, corpora cavernosa ve glanstan kaynaklanır. Bu sinir uçları, daha sonra ek kutanöz genital sinirlerle birleşerek pudendal siniri oluşturan penisin dorsal sinir demetlerini oluşturmak üzere birleşir. Pudendal sinir, omuriliğe S2-S4 sinir kökleri aracılığıyla girer ve lumbosakral omuriliğin merkezi gri bölgesinde son bulur. Pudendal sinir, sırasıyla ejakülasyon ve erektil rijidite için gerekli ritmik itme için gerekli olan bulbokavernoz ve ischiocavernosus kaslarının kasılmasını uyarır. Dorsal sinirle ilgili çalışmalar, somatik ve otonomik bileşenler aracılığıyla hem erektil hem de ejakülasyon fonksiyonunu koruduğunu göstermiştir. Supraspinal yollar ayrıca ereksiyonun başlatılması ve sürdürülmesinde yer alan çeşitli afferent girdilerin (görsel, koku alma, genital uyarı) entegrasyonunu ve işlenmesini sağlar. Medial amigdala, medial preoptik alan, paraventriküler çekirdek, periakuaduktal gri ve ventral tegmentumun tümü cinsel işlevle ilişkilidir. *** / *** Şimdi çok dikkatli okuyunuz:Embriyodaki olaylar, embriyonun su ile beslenip bölüne bölüne çoğalmasıyla büyüyüp gelişiyor ve evriliyorlar. Su/sıvıyla beslenerek tek bir plaka yayılıyor, çoğalıyor, tane tane (daneler) bölünen hücreler farklı doku ve organlara dönüşüyorlar. Önce tomurcuk gibi, ardından yumru yumru büyüyüp olgunlaşarak el, kol, ayak, bacak göz ve kulaklar halinde çifter çifter olgun meyvelere dönüşüyorlar. Kuran farklı sure ve ayetlerle bütün bu olayları da anlatıyor "Suyu döktük de döktük, Yeri yaydık da yaydık, Yeri böldük de böldük, Ondan her türlü çift meyveler çıkardık. Bir tomurcukken bakın bir de olgunlaşınca bakın" diyor ayetler ve herkes de bunları normal yağmurlar, toprak, ve elma armut gibi meyveler zannediyorlar. Şimdiye kadar bunları da gören olmamış. Bir yazımda kısaca değinmiştim ama kısmet olursa onları da ilgili ayetlerle detaylı yazacağım inşallah. SUYU DÖKTÜK DE DÖKTÜK YERİ YAYDIK DA YAYDIK. BİR TOMURCUKKEN BAKIN ONLARA, BİR DE OLGUNLAŞINCA, MEYVE VERDİĞİNDE BAKIN
---- TUR-İ SİNA VE TUR-İ SİNİN: KADIN VE ERKEK ÜREME SİSTEMLERİNDEKİ "GLANSLAR"... Ne olduğunu bilmeden "gaybı taşlayarak" Hz. Musa'ya Tevrat'ın verildiği dağ olduğunu zannedenler iyice düşünsünler ve akıllansınlar inşallah. Detaylarını buradan okuyabilirsiniz ==> SİNA: Turi- Sina ve Tur-i Sinin
FECR ile ilgili açıklamaların devamı için, değerli kardeşimizin yazısından uzmanlık gerektiren bölümü, kendisine çok teşekkür ederek aşağıya kopyalıyorum, ben zaten bu kadar güzel ve net anlatmazdım. Sevgiler, Selamlar, FECR SURESİ: “23 kromozomlu (tek sayılı) bir yumurtanın 23 kromozomlu (tek sayılı) bir sperm ile döllenerek 46 kromozomlu zigot oluşturma şansının en yüksek olduğu 11. geceye işaret. Kasem esasen yeminden farklıdır. Yüce Allah kasem ayetleri ile insanların dikkatini çeker. Kasem ayetleri olarak bilinen bu ayetler Kuran’ın Yüce Allah katından geldiğini ispat eden ayetlerdir. Çoğunluğu müteşâbih olup çoklu anlamlardadır. Bilimsel verileri işaret ederek Kuran’ın Allah katından olduğuna delil olarak yine Yüce Allah tarafından sunulurlar. Diğer bir deyiş ile 1-4 ayetlerindeki kasem ayetleri önemli bilimsel verilere işaret etmelidir. Uzun yıllar bu ayetlerin neyi ifade ettiği anlaşılamadı. Bir gün Mustafa Kılavuzoğlu kardeşimle Kuran üzerine tartışırken bana Fecr 1-4 ayetlerinin kadın-erkek üreme sistemi ile ilgili olabileceğini söyledi. Gerçekten, bir kadın doğum uzmanı olarak neden daha önceden düşünemedim diye hayıflandım. Araştırmayı detaylandırdığımda Yüce Allah’ın gerçekten üreme sistemini ve insanın yaratılışını işaret ettiğini anladım. Şimdi Allah’ın izni ile ayetleri inceleyelim;
Bozuşup-ayrılan, serbest kalarak aşağı doğru akan, rahmin kasılması ile rahmin ağzından vajinaya fışkıran âdet kanının akmaya başlaması (ٱلْفَجْر) l-fecr’dir. Bilimsel olarak kadının âdet görmeye başlaması şu şekilde olur. Kabarmış, kalınlığı artmış olan rahim iç zarındaki damarlar gebelik oluşmayınca büzüşürler ve rahim iç zarının fonksiyonalis tabakası denilen tabakanın kan akımını keserler. Kanlanamayan fonksiyonalis tabakası bozulur ve bazalis tabakasından yarılarak ayrılıp rahim içinden vajinaya doğru akmaya başlar. Rahim aralıklı olarak kasılarak bu âdet kanını vajinaya doğru fışkırtır. Aşağıdaki resimlerde âdet kanının nasıl akmaya başladığı gösterilmiştir.
Adet kanamasının ultrason olarak gösterilmesi.
89:2 ayetindeki ‘Ve on geceye.’ işaret; Bu ayette bir kadının âdet kanamasının başlamasından sonraki 10 gece işaret edilmiştir. 10 gece sonra ne oluyor? Yani âdetin başladığı günden itibaren sayarsak 10 gece sonra kadında ne gibi bir değişiklik oluyor? Bunu anlamak için bir sonraki ayetleri anlamamız ve birlikte yorumlamamız gereklidir. 89:3 ayetinde ‘Ve çift sayılıya ve tek sayılıya.’ işaret vardır. Hemen sonraki ayette ‘Ve geceye akıp-gittiği zaman.‘ işaret edilmiştir. Açıkça görülür ki; kadın âdet görmeye başlamasından (l-fecr) 10 gece geçmesinden sonraki 11. geceye özel bir vurgu vardır. 11. gece akıp giden gece olarak işaret edildiğine göre 11. gecede gerçekleşen bir olayın önemli olduğunu anlıyoruz. Ayrıca bu 11. gecede gerçekleşen olayın çift sayılı ve tek sayılı bir şeylerle ilgili olduğunu anlıyoruz. Lafı uzatmadan hemen söyleyelim;
Aşağıdaki bilimsel çalışmada kadınların gebe kalma olasılığı en yüksek olduğu günün 12. gün olduğu görülmektedir. Prospektif yapılan bu çalışmada 221 sağlıklı gebe kalmak isteyen kadında toplam 696 mentrüal dönem takip edilmiş. Aşağıda görüldüğü gibi normal âdet görenlerde döllenme ve dolayısı ile doğurganlık şansının 12. günde en yüksek orana çıktığı tespit edilmiş.
Ayette 11. geceye vurgu var. 11. gece 11.günün ve 12. günün içindedir. 12. günün sabahına kadar 11. gece devam eder. Çalışmada gece yerine gün verileri verildiği için gece ile ilgili daha spesifik bilgi alamıyoruz. Ancak çalışma sonuçları ile ayetin verdiği bilgiler paraleldir. Literatürde gece yapılan cinsel ilişki ile gündüz yapılan cinsel ilişki arasında doğurganlık açısından yapılmış bir çalışma yok. Yüce Allah geceye vurgu yaptığına göre gece yapılan cinsel ilişki doğurganlık açısından daha faydalı olabilir. Gece yapılan ilişki sonrası kadın uyuyacaktır. Yatar pozisyonda olacaktır. Vajinaya atılan spermlerin rahim içine girmesi ve tüpleri geçerek yumurtalıklara ulaşması daha olası olabilir. Gündüz yapılan ilişkilerde kadın ayağa kalkıp günlük hayatına devam ettiği için vajinaya atılan sperm vajinadan dışarı akabilir. Gebelik oranı azalabilir. Çalışmanın künyesi; The timing of the “fertile window” in the menstrual cycle: day specific estimates from a prospective study, Allen J Wilcox, David Dunson, Donna Day Baird, BMJ VOLUME 321 18 NOVEMBER 2000. Çift sayılı olan şey nedir? Tek sayılı olan şey nedir? Üreme ile ne ilgileri vardır? Kadın ve erkek üreme hücreleri olan gametler çok özel hücrelerdir. Bu hücreler erkeklerde testislerde, kadınlarda yumurtalıklarda bulunur. Normal bir insan hücresinde 46 kromozom mevcuttur. Erkek sperm hücresi ve kadın yumurta hücresinde ise 23 kromozom mevcuttur. Bu durum nesillerin oluşabilmesi için çok önemli ve gereklidir. Çünkü bir sperm hücresi bir kadın yumurta hücresi içine girdiğinde spermin taşıdığı 23 kromozom kadın yumurtasının taşıdığı 23 kromozom ile tam olarak karşılıklı eş haline gelir ve döllenmiş olan zigot adı verilen hücreyi oluştururlar. Bu hücre artık 46 kromozom içerir. Bu hücre bölünerek embriyo haline gelir ve rahim iç zarına yapışarak rahimde büyür ve bir bebek halini alır. Yüce Allah 89:3 ayetinde tek sayılı olan 23 kromozomlu sperm hücresi ile, yine tek sayılı olan 23 kromozomlu kadın yumurta hücresinin birleşmesi ile oluşan çift sayılı 46 kromozomlu zigot hücresine, dolayısı ile döllenmeye (fertilizasyon) işaret etmiştir. 10 geceye işaret sonrası gelen akıp-geçen 11. geceye (12. gün sabahına kadar) vurgu bu döllenmenin en yüksek olasılık ile gerçekleştiği zamanın 11. gecede (12. gün sabahına) olmasına işarettir. İşte Yüce Allah’ın müteşâbih ayetler olan 89:1-4 ile mesajı budur. Aklı olan, kavrayan insanlar Yüce Allah’ın bu kaseminde, bu işaretinde bilimsel delilleri görürler ve Kuran’ın Yüce Allah katından olduğunu kesin olarak bilirler. Özetle; Fecr 1-4 ayetleri insanın yaratılışı ile ilgilidir. Kadının âdet kanamasının başlamasından 10 gece geçtikten sonra gelen 11. gecede (12. gün sabahına kadar) kadın en doğurgan (en gebe kalabilir) olduğu gündedir. 11. gece (12. gün sabahına kadar) yapılan cinsel ilişki tek sayılı kromozoma (23) sahip olan sperm ile yine tek sayılı kromozoma (23) sahip yumurtanın birleşerek (döllenerek) çift sayılı kromozoma (46) sahip zigot oluşturma potansiyeli en yüksek cinsel ilişkidir.” (* Yukarıda parantez açarak söylemek istediğim "dar görüş" ve İslam'ı "namaz" ve "hac" gibi kelimelere hapsetmekle ilgili not: (Burada bir parantez açmazsam rahatsız olacaktım: Esasen ne Arapça'da ne de Kuran'da "namaz" diye bir kelime bile yoktur. Kuran'daki "salaat" kelimesinin kullanmakta olduğumuz namaz anlamındaki karşılığı bize İran'dan, yani Farsça'dan geçmiş. Çok az insan dışında bu kelimenin karşılığının "yardım etmek, iyilik yapmak ve destek olmak anlamında olduğunu bile bilmiyorlar. "Namaz kılmak" da yine yardım/destek eylemi var fakat buradaki (namazdaki) yardım ve destek anlamlarının, insanın kendisi (ve yakınları/başkaları) için, herşeyi Yaratan Yüce Allah'tan yardım ve destek istemek üzere yapması gereken ibadettir. Yani namaz kılmak bir insanın sadece ve sadece kendisi için yaptığı bir "ibadet, Allah'ı yüceltmek, Allah'ın kendisinden hoşnut olmasını sağlamak ve dua ile yardım, destek talebidir". Yüce Allah bizlerden namaz kılmamızı ister ve bu haliyle namaz kılmak elbette güzeldir ancak, kesinlikle "dinin temeli" olan "salaat" bu değildir. Lütfen okuyunuz. DİNİN DİREĞİ SALAAT Dinin asıl temeli olan "salaat" insanların birbirleriyle adalet içinde yardımlaşarak, iyilik yaparak, destek olunarak toplumda aç, açıkta, susuz, muhtaç ve köle hiç kimsenin kalmadığı bir düzeni oluşturabilmektir. "Din" zaten Yüce Allah'ın koyduğu adalet sistemi demektir ve bu sisteme uygun yaşamayı emreder; bu sistemi ayakta tutacak olan dinin temeli de biz Türklerin çok iyi bildiği fakat şimdilerde iyice unutulmaya yüz tutmuş olan "imece"den başka bir şey değildir.) | ||||
141368 kez okundu
YorumlarSelam 01/11/2021 21:16 Dünyamızın insanları adına sizi selâmlıyorum.
Kur'an sizi sizin onu sevdiğiniz kadar sever. Sevgi sonucu size sorduğunuz bütün soruları dosdoğru cevaplar.
Sorular ve cevaplar ALLAH'a aittir. Sevgi ile kalın.
siyasetci2010.wordpress.com Misafir - |