• KURAN'DA MİKROSKOBİK & KOZMOLOJİK BİLGİLER
    • gereçler: bilim sağduyu bilgi inanç vicdan akıl adil sabır özgürlük
    • Bilim Işığın, Gölgen Cehaletin.
    • Kaçamayacaksın ışıktan, Gölgen ortaya çıkacak
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/profile.php?id=100079071813049
  • https://www.twitter.com/@asronspace
  • https://www.instagram.com/kilavuzoglu.mustafa/
  • https://www.youtube.com/channel/UCFVG7clKZdbDuVuLZ3T68jA
Hırsızın EL'i Kesilmez, EL=HAK Demektir, Hakları Kesilir Hizmetçi Olur (köle değil)

Peygamber Oğullarının Hain Planı: Hz. Yusuf’un kuyuya atılma hikayesinin yanlışlığı:

O, kuyuya atılmadı, hırsızlık iftirasıyla çaldığına karşılık olarak, su için kuyuya gelen tacirlere verildi. Bu hain planı yapan Yusuf’un abileri, “orada, kendi toplumlarında hırsızın çaldığı mala karşılık tutulması” kanununu kullanıp Yusuf’a hırsızlık iftirası atarak onu çalınan mala karşılık olarak verdiler. Akşam da babasına “kurtlar onu yedi” diyerek yalan söylediler.

Bunu nereden mi biliyorum, "yaa bir hadis varmış, öyle diyormuş"... Asla, tabi ki Kuran'dan biliyorum, Yusuf Suresinden : Yusuf vezir olduktan sonra kendisini tanımayan öz kardeşini yanında tutmak için plan yaptığında, bunu kardeşlerinin hırsızlık konusundaki kanunu sayesinde yapıyor ve bunu yapabileceğini de zaten biliyor çünkü Allah ona bu hileyi kendisine yaşatarak öğretmişti.

Bu örnekle size İslam’da hırsızın “elinin kesilmesinin” de bıçakla elini kesmek değil, hırsızı her şeyden el çektirerek, HAYATINDAKİ KÖTÜLÜKLERDEN EL KESTİRİP alıkoymak ve çaldığına karşılık çalıştırmak olduğunu kanıtlayacağım. Aynı kötü alışkanlıkları olan insanların "o kötülükten elini ayağını kesmesini sağlamak gibi"

Kuran'ın muhtelif ayetlerinde "Hz. İbrahim'in dinine uyun, o haniflerden/Allah'ı birleyenlerdendi" diye defalarca emir veriyor Yüce Allah. Bu emir ayrıca sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed'e de doğrudan verilmiş olan emirlerden birisidir.

2 Bakara 130. Kendini bilmezden başkası İbrahim'in dininden yüz çevirmez. And olsun ki, dünyada onu seçtik, şüphesiz o, ahirette de iyilerdendir.

Demek ki, kendini bilen insanlar Hz. İbrahim'in adalet ve yargı sistemine uymak zorundadırlar. Kendini bilmezler ise, oradan buradan duydukları uydurmalara göre hareket ederler. Kuran dışındaki kitaplardan ve dedelerinden, atalarından duydukları efsanelere ve masallara uyarlar. Yetişkinler çok severler efsaneleri, ben de severim efsanevi olayları ve filimleri ama bunların doğru olduklarını hiç düşünmem. Küçük çocukların Superman'i seyredip uçabileceklerini zannetmeleri gibi, çoğu yetişkin de malesef eski dînî efsanelerin gerçek olduğuna inanırlar.

2 Bakara 132. İbrahim, bunu kendi oğullarına da vasiyet etti, Yakub da öyle: “Oğullarım! Allah, sizin için bu dini (İslâm’ı) seçti. Siz de ancak müslümanlar olarak ölün” dedi.

Bu ayetle de, Hz. Yusuf'un babası Hz. Yakup'un da çocuklarına bu sistemi öğretip uygulattığını net olarak öğreniyoruz. 

 4 Nisa 125. Dini açıdan (adalet sistemi ve tarzı ve dünya görüşü olarak) yönünü/yolunu Allah'a çevirenlere, iyilik yapan, sergileyen ve Hanif olan (Allah'ı birleyen) İbrahim'in milletine uyandan daha güzeli kim vardır? Allah İbrahim'i dost edinmişti.

En güzel davrananların kim olduğunu Yüce Allah bize Kuran'da söylüyor: Hz. İbrahim'in adalet sistemini örnek alanlar. Hz. Muhammed'in kendisine de doğrudan Hz. İbrahim'e uymasını emreden ayeti okuyalım:

16 Nahl 123. Sonra da sana (Muhammed'e), “Hakka yönelen İbrahim’in dinine uy. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi” diye vahyettik.

Müslümanlar olarak Hz. Muhammed'i örnek alıyorsanız, demek ki onun da takip etmekle emrolunduğu Hz. İbrahim kanunlarını dikkate almak zorundasınız. Bunlar da Kuran'da yeterince açıklanmışlardır. Oysa cahiller Yüce Allah'ın kelamı olan Kuran'ı bırakıp insan sözü olan bazıları doğru fakat çoğu uydurma olan hadislerin peşinde günahlara dalıp gitmekteler.

Şimdi buna göre Hz. İbrahim ve Hz. Yakub'un adalet sistemine, dînine, kanununa göre hırsıza verilen cezanın ne olduğunu yine Yusuf suresi 70-81 ayetlerinden öğrenelim:

  1. 70. Yüklerini yükletirken (Yusuf) su kabını öz kardeşinin yükü içine koydurttu. Sonra bir çağırıcı: “Ey kervancılar! Siz hırsız kimselersiniz.” diye seslendi.

  2. 71. Döndüler ve çağırıcıya, “Ne kaybettiniz?” dediler.

  3. 72. “Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu bulana bir deve yükü ödül var.” dediler. Çağırıcı: “Ben buna garanti veriyorum.” dedi.

  1. 73. Yusuf’un kardeşleri: “Vallahi buraya bozgunculuk yapmaya gelmedik; hırsız olmadığımızı da kesin olarak biliyorsunuz.” dediler.

  2. 74. “Peki! Eğer yalan söylüyorsanız bunun cezasının ne olduğunu biliyor musunuz?” dediler.

  3. 75. “Su kabı kimin yükünde bulunursa, bunun cezası, yük sahibinin kendisidir (ona karşılık tutulur). Biz haksızları böyle cezalandırırız.” dediler. ---> Bu ayet bize hırsızlık konusunda Hz. İbrahim ve Hz. Yakup milletine nasıl bir ceza uygulandığını açıkça gösteriyor.

  4. 76. Bunun üzerine, kardeşinin yükünden önce diğerlerinin yükünü aramaya başladı. Sonra su kabını öz kardeşinin yükünden bulup çıkardı. İşte Yûsuf için böyle bir tedbir aldık. Allah, böyle dilemeseydi hükümdarın dinine¹ göre kardeşini alıkoyamayacaktı. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her bilenin üstünde bir bilen vardır. ---> Buradan anlıyoruz ki, Yusuf'un abileri bu tuzağı aynı şekilde çocukken ona yapmışlar, ona hırsızlık suçunu iftira etmişler. Yusuf da bunu hatırlayarak onlara bu tuzağı kuruyor.

  5. 77. “Eğer o çalmışsa, zaten daha önce kardeşi de çalmıştı.” dediler. Yusuf, içinden geçeni onlara açmadı. Kendi kendine, “Asıl kötü olan sizlersiniz ve anlattığınız şeyin iç yüzünü Allah biliyor.” dedi. ---> Yusuf'un anneden ayrı olan ağabeyleri, ona küçükken attıkları iftirayı da burada sanki gerçekmiş gibi yineleyip  "ağabeyi de zaten hırsız idi "diyerek şimdi onun öz kardeşinin hırsızlık yapmasının da normal olduğunu imâ ediyorlar, anneden üvey olan hain kardeşler.

  6. 78. Kardeşleri: “Ey soylu Aziz! Emin ol ki, bunun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizden birini alıkoy. Senin iyilik edenlerden olduğunu görüyoruz.” dediler.

  7. 79. “Eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını alıkoymaktan Allah'a sığınırız. Yoksa haksızlık etmiş oluruz.” dedi.

  8. 80. Ondan ümitlerini kesince, kendi aralarında konuşmaya başladılar. Büyükleri: “Babanızın Allah adına sizden söz aldığını ve daha önce Yusuf konusunda da sınırı aşmış olduğunuzu bilmez misiniz? Babam izin verinceye veya Allah hakkımda hüküm verinceye kadar buradan ayrılmam. O, hüküm verenlerin en iyisidir.” dedi.

  9. 81. “Siz dönün! Babanıza deyin ki: Ey babamız! İnan ki oğlun hırsızlık yaptı. Biz bildiğimizden başka bir şeye tanıklık etmedik; işin iç yüzünü de bilmiyoruz.”

Yukarıdaki Ayetlerden anlıyoruz ki, Hz. İbrahim adalet sistemine, dinine göre hırsızlar çaldıkları eşyaya karşılık olarak tutuluyorlar. Hakları elinden alınır (El=Hak kesilip) çaldığının bedeli karşılığında TUTULUP çalıştırılıyorlar.

Aşağıdaki ayetten de çok önemli bir şey öğreniyoruz: Allah'ın dostları olan müminler Hz. İbrahim'e uyarlar, olmayanlar ise hadislere geleneklere törelerine uyarlar ve kendilerini doğru yolda zannedip şeytanın izinde mutlu mesut yaşarlar. Hz. İbrahim'in hırsızlık konusundaki kararının ne olduğunu öğrenmiş olduk. Siz şimdi bundan sonra hangi hadise, hangi uydurmaya iman etmeye devam edeceksiniz bakalım.

3 Ali İmran 68. Şüphesiz, insanların İbrahim’e en yakın olanı, elbette ona uyanlar, bir de bu peygamber (Muhammed) ve mü’minlerdir. Allah da mü’minlerin dostudur.

VAHŞİ CAHİL BARBARLAR ‼‼‼ HEPİNİZ HAK ETTİĞİNİZ CEZAYI BULACAKSINIZ İNŞALLAH 🤲 🤲

 Yüce Allah zina için uygulanacak olan "küçük değnekle vurmak" cezasında bile normal, iyi insanların "acıma duygusuna kapılacaklarını" bildiği için bu hususa hassasiyetle değiniyor:

24 Nur 2. Zina eden kadın ile zina eden erkeğin her birine yüz sopa vurun. Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dinini uygulama hususunda o ikisine karşı merhamet duygusuna kapılmayın. Mü’minlerden bir topluluk da onların cezalandırılmasına şahit olsun.

Küçücük bir sopa ile vurmanın bile ne kadar vicdan sızlatıcı olduğunu bilip söyleyen Yüce Allah, "canlı canlı bir insanın elini bıçak veya kılıçla kesmenin" bunu yapacak/kesecek insanlar için ne kadar ağır bir vicdan azabı yaratacağını bilmez mi ki bu konuda da bir açıklık getirmiş olmasın. Mümkün değil, çünkü böyle vahşi bir şey Kuran'da yoktur. Recm, taşlayıp öldürme diye bir şey de kesinlikle yoktur. Zalimlerin uydurmalarından başka bir şey değildir bunlar çünkü vicdan sızlatan hiç bir şey, Allah'ın özellikle işaret etmesi dışında Kuran'da yer almaz.

Kimsenin Kimseyi Kesmediği, Yüce Allah'ın emrettiği ve Kuran'da açıkladığı şekilde Vicdan, Yardımlaşma ve Barış İçinde, Hz. İbrahim'in Adalet Sisteminde Bir Dünya Diliyorum. Sizler de güzel  fikirlerinizle ve faydalı, barışsever amellerinizle Yüce Allah'ın bu emrine destek olunuz.

  Selamlar, Sevgiler,

  
2761 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi5
Bugün Toplam347
Toplam Ziyaret1240642
Linkler