İslam - Taoizm Kesişmesi: Bilim ile Buluşmak Kitabı sağdan verilenler - Kitabı soldan verilenler : Kitabınızı Biraz Aşağıda Göreceksiniz...
AYRICA: İSLAM – TAOİZM KESİŞMESİ : BİLİM NE DİYOR YİN-YANG = CORPUS CALLOSUM = GECE İLE GÜNDÜZÜN KOVALAMACA VE BİRLİKTELİĞİ
Kuran'da 39 Zümer suresi 5. Ayet sanki Yin Yang'i anlatıyor:
… Geceyi gündüze, gündüzü geceye sarıp dürüyor. Güneş'i ve Ay'ı buyruk altına almıştır…
Buna benzer sayısız ayetlerle dolu Kuran. Bunun boşuna olmadığı kesin. Beyinle ilgili olduğuna dair de bana göre yeterince analojik açıklama bulunuyor: Gece - Gündüz - Güneş - Ay - Yıldız, aşağıda göreceksiniz inşallah.
Araf Suresi, 54. ayet: Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten... ==> Beynimizi, aklımızı yaratan Yüce Allah, en yüce Akıl seviyesinde, bize göre "EN ÜST AKIL, EN YÜCE MAKAM" diyebileceğimiz ARŞ'ta.... Bütün evren gibi bizim bütün benliğimiz de O'nun kontrolünde. O her şeyimizi görür, bilir, işitir çünkü bizim erişemediğimiz Üst Akıl = Bilinç-Üstü O'nundur.
Yukarıda resmini gördüğünüz Taoizm simgesi de aynı şeyi söylüyor: Birbirini kovalayan gece ve gündüz, güneş ve ay.
BİLİNÇ ALTI DEYİMİNE ÇOK ALIŞIĞIZ, ŞİMDİ "BİLİNÇ ÜSTÜ" DEYİMİYLE ARŞ'I TANIMLAMANIN DOĞRULUĞU DURUYOR KARŞIMIZDA ARŞ= BİLİNÇ ÜSTÜ
TAOİZME GÖRE DE GECE VE GÜNDÜZ, GÜNEŞ VE AY BİRBİRİNİ KOVALIYOR
36 YASİN 40: Ne Güneş Ay’a erişebilir, ne de gece gündüzün önüne geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. Ayetin kozmolojik/bilimsel mucizesini buradan okuyabilirsiniz: ==> Bilimde ve Kuran'da Galaksi Sİmgesi Aynıdır.
Enbiya Suresi, 33 ayet: Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor.
Taoizm: Birbirini kovalayan gece ve gündüz, güneş ve ay. Ne güneş aya erişebilir, ne de gece gündüzün önüne geçebilir.
Hac Suresi, 61. ayet: İşte böyle; çünkü Allah, geceyi gündüze bağlayıp katar ve gündüzü geceye bağlayıp-katar ==> Aşağıda göstereceğim CORPUS CALLOSUM ile iki bölümden oluşan beynimizde/aklımızda bağlantı/iletişim kurulur. Zıt yapıdadırlar, çekişip dururlar ama bu iletişimle dengeyi sağlarlar. "endişe ve umut" "positif ve negatif" "geceyle gündüz" "inanmak ve inkar etmek". Güneş, aydınlanmak-huzur. Ay, loş ışıkta karamsarlık, gerçeği net görememek.
İmran Suresi, 190. ayet: Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Bir an umutlanırsınız, bir an karamsar olursunuz. Sağ beyniniz umudun varlığına inanırken sol beyniniz dünyevi hesap kitapla sürekli endişelendirir. Hangisinin kazanacağı tamamen her insanın kendi kararı.
Beyninizin sol tarafına uyarsanız dünyevi tarafı seçen kararlar alıyorsunuz, sağ tarafı dinlerseniz iyi insan olmak ve ahirete yatırım yapanlardan oluyorsunuz.
Ve beyninizin ağır çeken tarafı ahirette açılarak "kaydedilmiş kitabınız" olarak önünüze çıkarılacak. Sol ağır basarsa, kitabınız soldan taraftan gelecek, sağ ağır basarsa kitabınız sağdan gelecek.
UNUTMAYIN, HER ŞEY KAYDEDİLİYOR BEYNİNİZDE, SİZ UNUTSANIZ BİLE BÜTÜN DATA/BİLGİ ORADA DURUYOR VE ZATEN BİR KOPYASI "LEVH-İ MAHFUZ'DA" ARŞ'TA MEVCUT. YAPTIKLARNIZDAN NE BİR ZERRE NE DAHA KÜÇÜK HİÇ BİR ŞEY SİLİNMEZ, ORTAYA KONUR.
69/Hakka 25. Kitabı soldan verilen: “Keşke kitabım bana verilmeseydi” der. 69/Hakka 28. Malım bana hiçbir fayda sağlamadı.
KİTABINIZ AÇILACAK, SİZ KENDİNİZ OKUYUP BİLECEKSİNİZ DURUMUNUZU. BEYNİNİZİN AÇILIP YAYILMIŞ ATLASINI GÖRÜYORSUNUZ AŞAĞIDA, İNCE DERİYE YAZILMIŞ...
17/İsrâ 71. Kime de kitabı sağından verilirse bunlar, (sevinç içinde) kitaplarını okur, kıl kadar dahi olsa zulme uğramazlar. 69/Hakka 22. Yüksek bir cennette 84/İnşikâk 8. O, kolay olan bir sorguyla hesaba çekilecektir. 84/İnşikâk 9. Ve ailesinin yanına sevinç içinde dönecektir.
Araf Suresi, 54. ayet: Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, Güneş'e, Ay'a ve yıldızlara Kendi buyruğuyla baş eğdirendir. ==> Yıldızların "nöronlar" olduğunu burada anlatmış/göstermiştim:
Nahl Suresi, 12. ayet: Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.
Enbiya Suresi, 20. ayet: Gece ve gündüz, hiç durmaksızın tesbih ederler ==> Yaratıcı'nın belirlediği işlevlerini SÜREKLİ OLARAK yerine getirirler.
Çince’de Yin, gölgeli veya karanlık taraf Yang ise güneşli veya aydınlık taraf demektir. Çin felsefesinde Yin – Yang; "AY/GÜNEŞ", “karanlık/negatif” ve “aydınlık/pozitif” gibi anlamlara geliyor. Sembolün adı ise “Taijitu”. İki karşıt anlamın bir araya gelince oluşturduğu bir denge; hayatın her alanında görülebilir ve birbirini tamamlayan bu iki parçayı anlamanın "hayatın dengesini kurmak/bilmek" olduğuna inanılır. Sembolü de birlikte bütünlüğü tamamlayan iki zıt yarı anlamını taşır.
Beynimiz iki yarıküreden oluşuyor ve bu ikisini birbirine bağlayan “Corpus Collosum” 200 milyon sinir bağlantısı sayesinde iki taraf arasında durmaksızın devam eden muhteşem iletişim ağıyla bilişsel ve psikolojik dengemizi sağlıyor.
Corpus Callosum Ultrason Görüntüsü, fetüs
İki beyin bir arada bütünselliği sağlasa ve hemen hemen aynı gibi görünse de aralarında küçük fakat ÇOK önemli farklar bulunuyor. Örneğin konuşma yeteneği sol tarafa ait, beynimizin sol tarafı olmasa hem konuşamayız ve hem de duyduklarımıza anlam veremeyiz. Bu farkın önemini aşağıda çok daha net anlayacaksınız.
Geçen yüzyıldaki ilk çalışmalarda beynin her iki tarafının da farklı özellikte olduğu bulunmuştu fakat son çalışmalar bu farklılıkları bir taraftan teyit ederken diğer taraftan “Corpus Callosum” sayesinde beynin her iki tarafının tek bir bütün olarak çalıştıklarını gösterdi. O yüzden insanları doğuştan “sol beyin dominant” veya “sağ beyin dominant” olarak ayırmanın pek de doğru olmadığı anlaşıldı.
Kişilik oluşması bu beyinlerden birinin doğuştan dominant olmasından değil de hayat boyunca aralarında kurulan bağlantıların şekli ve gücüyle ilgili olduğu bulundu. Sağ veya sol dominant kişilik gelişiminin, kişinin düşünme sistemi ve karar mekanizmasındaki tercihlerine göre oluştuğu sonucuna varıyoruz. Yani hiç kimse doğuştan iyi veya kötü olmadığı gibi analitik veya artistik yapıda da değil. Ancak, hamilelik esnasında annenin ve ailenin durumu, bebek doğana kadar mutlaka etkili olabiliyor.
Sol beyin çevresini iki boyutlu bir ekran gibi algılıyor, derinlik olmadan, hızlı işlem/hesaplama yapan bilgisayar gibi ve matematiksel sonuca göre hemen/aceleyle sonuca gitmek karar vermek istiyor. Sağ beynimiz ise bütünü görüp, bu sonucun iyi ve kötü taraflarını tartarak ve sosyal açıdan etkilerini de hesaplayarak doğru kararı vermeye çalışıyor. Bu konuda İngiliz Psikiyatrist Iain McGilchrist'in çalışmalarını görmenizi isterim. İngilizce bilenler için kısa bir videosunu buraya kopyalıyorum.
Özellikle çok ağır epilepsi vakalarında hastayı rahatlamak adına son çare olarak beynin bu bağlantısı ameliyatla kesilebiliyor. Bu durumdaki insanlar görünürde sanki normal bir yaşam sürmeye devam ediyorlar fakat yapılan deneylerden çıkan sonuçlar bunu hiç desteklemiyor. Sadece sol beyinle yapılan iletişimde bu insanlar “Tanrı’ya inanmadıklarını” söylerken, sadece sağ beyinle kurulan temasta ise aynı kişi “Tanrı’ya inandığını” söylüyor. Bunun sebebi, beynin sol yarım küresi rasyonelleştirme ile öne çıkarken sağ yarım küresi ise yaratıcı ve sezgisel işlem üstünlüğüyle belirginleşiyor. Sol kısım yaşamın maddi taraflarına düşkün olup bencilleşip cimrileşirken, sağ kısım ise bunun tam aksini yapıyor, duygusal, sosyal ve yardımsever oluyor.
SOL BEYNİNİZ VESVESENİN KAYNAĞI, SAĞ BEYNİNİZ İSE VİCDANINIZIN SESİ.
SİZE VESVESE VEREN ŞEYTANIN ASLINDA KENDİ İÇİNİZDE, SOL BEYNİNİZ OLDUĞUNU ANLAMIŞ OLDUĞUNUZU UMUYORUM. ZATEN UNUTMAYIIZ Kİ "KONUŞMA" YETENEĞİ SOL TARAFA AİT. İRADELİ OLURSANIZ O ŞEYTAN SİZE ÜSTÜNLÜK KURAMAZ, TAM TERSİNE SİZİN EMRİNİZDE ÇOK FAYDALI BİR ALET OLUR, BİLGİSAYARINIZ GİBİ.
Her iki beyin bir arada bir bütün olarak çalışırken VE bu farklı ve zıt özellikler sürekli bir kovalamaca ve üstünlük kavgası içindeyken, her iki taraftan Corpus Callosum ile beslenen aklımız, mizacımıza göre dengeyi sağlıyor ve bir karar veriyor: Vesveseyi dinlerse Günahı, Vicdanını dinlerse Sevabı seçiyor. Böylece heybenin ya sol tarafını ya da sağ tarafını dolduruyorsunuz. Aman dikkatli olunuz. Konuyla ilgili bir yazımı buradan okuyabilirsiniz ==> Allah’a Borç Vermek ve Evrensel Olimpiyatlar
Corpus Callosum sağ ve sol beyin yarı küreleri arasındaki iletişimi sağlar. Bu sinir dokusu demeti, kabaca tahminle 200 milyondan fazla akson (nöronların hücre gövdelerinden elektriksel uyarılar taşıyan sinir lifleri) içerir. Bu haliyle, Taijitu’nun beynimizdeki karşılığı “Corpus Callosum” olmalıdır. Kuran ayetleri ile Taoizm öğretisinin benzerliğinin yanında, her ikisinin görsel benzerliği de yadsınamaz şekilde karşımızda duruyor.
Ön beyin kortexi (Frontal lobe) insanın en gelişmiş ve en son ortaya çıkan bölümü olan "neo (yeni) cortex" diye adlandırılan "üst beynin" CEO'su gibidir. Neokorteks, insan beyninin yüksek/üstün bilişsel işlevlerin kaynaklandığı düşünülen serebral korteksinin bir parçasıdır. Beyindeki doğal vadiler ve tepeler nedeniyle neokorteks, belirli işlevlere sahip dört ana lobdan oluşur. Tüm neokortekste yapısal benzerlik mevcuttur. Ancak araştırmalar, belirli işlevlerin farklı alanlarda yerelleştirildiğini göstermektedir. Bu lokalizasyon, hücre mimarisi, giriş ve çıkış bağlantısı, hücre tiplerinin oranı, modüler yapı ve mikro devre dahil olmak üzere bir dizi faktöre göre karakterize edilmiştir. Frontal loblar, hedefe yönelik davranışların seçiminden ve koordinasyonundan sorumludur. Neokorteksin bu bölgesinde, pekiştirmeli öğrenme ve karar verme gibi çoklu karmaşık süreçlerin inceliklerini yöneten "insanın yönetim kurulu" yürütme işlevi bulunur. Frontal lob bozuklukları arasında frontotemporal demans, Parkinson hastalığı ve Alzheimer hastalığı bulunur.
İslam-Taoizm kesişmesiyle ilgili olarak Kuran’dan bir ayet de zaten bütün dinlerin bir kaynaktan beslendiğini teyit ediyor. Aynı kaynaktan sulanan inançlar zaman içinde bozulup detaylarını yitirip değişseler de özünden kırıntıları mutlaka kalıyor. Aşağıdaki kısa yazıda Kuran'ın da bunu teyit ettiğini göreceksiniz: (R'ad Suresi 4. Ayet)
İnançların ve felsefesinin benzerliği ile bilimin bunu nasıl teyit ettiğini, vesvese veren şeytanı/İblisi detaylandırmadan kısaca ve kendimce gösterebildiğimi umarak felfesini yapmayı meraklılarına bırakıyorum.
Internetten araştırdığım kadarıyla bu bağlantıları/benzerlikleri ve gece ile gündüzün beynimizin iki yarısı olduğunu, kimin vesvese verdiğini henüz gösteren olmamış. Zaten gören de biz değiliz, gösteren ALLAH.
Gece ve Gündüz ile ilgili ayetlerden bir kısmını aşağıya kopyalıyorum.
Hepimizin uyum içinde, şeytanın vesvesesinden/etkisinden uzak, dengeli, makul, inanan, barışsever, iyiliksever insanlar olmamız dileğiyle,
Sevgiler Mustafa Kılavuzoğlu
-
Bakara Suresi, 164. ayet: Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip-yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.
-
Al-i İmran Suresi, 27. ayet: "Geceyi gündüze bağlayıp-katarsın, gündüzü de geceye bağlayıp-katarsın; diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü de diriden çıkarırsın. Sen, dilediğine hesapsız rızık verirsin."
-
Al-i İmran Suresi, 190. ayet: Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır.
-
En'am Suresi, 96. ayet: O, sabahı yarıp çıkarandır. Geceyi bir sükun (dinlenme), Güneş ve Ay'ı bir hesap (ile) kıldı. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen Allah'ın takdiridir.
-
Araf Suresi, 54. ayet: Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, Güneş'e, Ay'a ve yıldızlara Kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne Yücedir.
-
Yunus Suresi, 6. ayet: Gerçekten, gece ile gündüzün art arda gelişinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup-sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır.
-
Yunus Suresi, 24. ayet: Dünya hayatının örneği, ancak gökten indirdiğimiz, onunla insanların ve hayvanların yediği yeryüzünün bitkisi karışmış olan bir su gibidir. Öyle ki yer, güzelliğini takınıp süslendiği ve ahalisi gerçekten ona güç yetirdiklerini sanmışlarken (işte tam bu sırada) gece veya gündüz ona emrimiz gelmiştir de, dün sanki hiçbir zenginliği yokmuş gibi, onu kökünden biçilip atılmış bir durumda kılmışız. Düşünen bir topluluk için Biz ayetleri böyle birer birer açıklarız.
-
İbrahim Suresi, 33. ayet: Güneş'i ve Ay'ı hareketlerinde sürekli emrinize amade kılan, geceyi ve gündüzü de emrinize amade kılandır.
-
Nahl Suresi, 12. ayet: Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.
-
İsra Suresi, 12. ayet: Biz geceyi ve gündüzü iki ayet kıldık; gece ayetini sildik de Rabbinizden bir fazl aramanız, yılların sayısını ve hesabı öğrenmeniz için gündüzün ayetini aydınlatıcı kıldık. Biz, herşeyi yeterince açıkladık.
-
Enbiya Suresi, 20. ayet: Gece ve gündüz, hiç durmaksızın tesbih ederler.
-
Enbiya Suresi, 33. ayet: Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor.
-
-
Hac Suresi, 61. ayet: İşte böyle; çünkü Allah, geceyi gündüze bağlayıp katar ve gündüzü geceye bağlayıp-katar. Şüphesiz Allah, işitendir, görendir.
-
-
Mü'minun Suresi, 80. ayet: O, yaşatan ve öldürendir; gece ile gündüzün aykırılığı (veya ardarda gelişi) da O'nun (kanunu)dur. Yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?
-
Nur Suresi, 44. ayet: Allah, gece ile gündüzü evirip çevirir. Gerçekten bunda basiret sahipleri için birer ibret vardır.
-
-
Furkan Suresi, 62. ayet: O, gece ile gündüzü birbiri ardınca kılandır; öğüt alıp-düşünmek isteyenler ya da şükretmek isteyenler için.
-
Kasas Suresi, 72. ayet: De ki: "Gördünüz mü söyleyin, Allah kıyamet gününe kadar gündüzü sizin üzerinizde kesintisizce sürdürecek olsa Allah'ın dışında size içinde dinleneceğiniz geceyi getirecek İlah kimdir? Yine de görmeyecek misiniz?
-
-
Lokman Suresi, 29. ayet: Görmüyor musun ki, gerçekten Allah, geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar. Güneş ile ayı emre amade kılmıştır. Her biri, adı konulmuş bir süreye kadar akıp gider. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
-
Sebe Suresi, 18. ayet: Kendileriyle, içlerinde bereketler kıldığımız memleketler arasında (biri diğerinden) görünebilen şehirler var ettik ve orada yürüme (imkanlarını) takdir ettik: "Oralarda geceleri ve gündüzleri güvenlik içinde gezip dolaşın" (dedik).
-
-
Fatır Suresi, 13. ayet: (Allah) Geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar; güneşi ve ayı emre amade kılmıştır, her biri adı konulmuş bir sürey kadar akıp gitmektedir. İşte bunları (yaratıp düzene koyan) Allah sizin Rabbinizdir; mülk O'nundur. O'ndan başka taptıklarınız ise, 'bir çekirdeğin incecik zarına' bile malik olamazlar.
-
Yasin Suresi, 37. ayet: Gece de kendileri için bir ayettir. Gündüzü ondan sıyırıp yüzeriz, hemen artık karanlıkta kalıvermişlerdir.
-
Yasin Suresi, 40. ayet: Ne Güneş'in Ay'a erişip-yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler.
-
-
Zümer Suresi, 5. ayet: Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur.
-
Zümer Suresi, 9. ayet: Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat (ibadet) eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden (gibi) midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler."
-
Fussilet Suresi, 37. ayet: Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Siz güneşe de, aya da secde etmeyin. Allah'a secde edin, ki bunları Kendisi yaratmıştır. Eğer O'na ibadet edecekseniz.
-
Fussilet Suresi, 38. ayet: Şayet onlar büyüklenecek olurlarsa, Rabbinin Katında bulunanlar, O'nu gece ve gündüz tesbih ederler ve (bundan) bıkkınlık duymazlar.
-
Casiye Suresi, 5. ayet: Gece ile gündüzün ardarda gelişinde (veya aykırılığında), Allah'ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır.
-
Hadid Suresi, 6. ayet: Geceyi gündüze bağlayıp-katar, gündüzü de geceye bağlayıp-katar. O, göğüslerin özünde (saklı) olanı bilendir.
-
-
Müddesir Suresi, 33. ayet: Dönüp gittiği zaman geceye,
-
-
Nebe' Suresi, 10. ayet: Geceyi bir örtü yaptık.
-
Nazi'at Suresi, 29. ayet: Gecesini kararttı, kuşluğunu açığa-çıkardı.
-
Tekvir Suresi, 17. ayet: Kararmaya ilk başladığı zaman, geceye andolsun,
-
İnşikak Suresi, 17. ayet: Geceye ve toplayıp-taşıdığı şeylere,
-
-
Şems Suresi, 4. ayet: Onu sarıp-örttüğü zaman geceye,
-
Leyl Suresi, 1. ayet: Sarıp-örttüğü zaman geceye andolsun,
-
Duha Suresi, 2. ayet: 'Karanlığı iyice çöktüğü' zaman geceye,
-
Felak Suresi, 3. ayet: Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
-
-
Kadir Suresi, 2. ayet: Kadir gecesinin ne olduğunu sana bildiren nedir?
-
Kadir Suresi, 3. ayet: Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.
|