EVREN: 10 BOYUT VE KARANLIK MADDE

KURAN, UZAYIN 10 BOYUT OLDUĞUNU TEYİT EDİYOR VE KARANLIK MADDENİN NEREDE OLDUĞUNU GÖSTERİYOR.
Büyük bir iddia ile başlıyorum: UZAY- ZAMAN YOKTUR, UZAY VE MADDE VARDIR VE MADDENİN UZAYDAKİ HAREKETİ ZAMANI OLUŞTURUR: HAREKET ÖNCESİ VE HAREKET SONRASI... VE BU HAREKET, EVRENDE MÜMKÜN OLABİLECEK EN KÜÇÜK BİR PLANCK MESAFESİ, 1.6 x 10^-35 METREDİR. ZAMANLA İLGİLİ OLARAK BENİM TANIMIMLA “EVRENSEL TİK-TOK BİRİMİ/ÜNİTESİ" "THE UNIVERSAL TICK"

O kadar küçük bir mesafedir ki bu, bir insan boyu kaç Plankc birimdir onu görelim.

BİR EVRENSEL TİK-TOK = BİR PLANCK PETEĞİNDEN DİĞERİNE GEÇİŞ

BİR GÜN DEDİĞİMİZDE; DÜNYANIN UZAYDA KENDİ ETRAFINDAKİ BİR TUR DÖNÜŞ HAREKETİNDEN BAHSEDİYORUZ. DÜNYANIN KENDİ ETRAFINDAKİ BİR TUR ÖNCESİ VE SONRASI ARASINDA KALAN HAREKETLER TOPLAMI BİR GÜNDÜR.

BİR YIL DEDİĞİMİZDE DE YİNE DÜNYANIN UZAYDA BU SEFER GÜNEŞ ETRAFINDAKİ BİR TURU TAMAMLAMASI HAREKETİNDEN BAHSEDİYORUZ. BU BİR TUR ÖNCESİ VE SONRASI ARASINDA KALAN HAREKETLER TOPLAMI BİR YILDIR.

İki yıl öncesinde, henüz kendime ait web sitem olmadığı için Kuran’daki bazı bulgularımı kuranmucizeler.com sitesi sahibi kıymetli arkadaşımın sitesinde yayımlamıştık. Bir kısmını ben yazmıştım, bir kısmını ise açıklamalarımı temel alıp, değerli ilmini katarak kendisi yazmıştı. Şimdi ele alacağım konu da onun güzel bir şekilde hazırladığı yazılardan bir tanesi. Biraz farklı bir açıdan ayrıca paylaşmak istedim. EVRENİN 10 BOYUTU VE KARANLIK MADDE.

Benim yazımın içeriği biraz farklı olacağı için, aşırı detaya girmemek ve gereksiz tekrar olmaması açısından, önceki yazıdan aşağıya giriş ve sonuç kısımlarını kopyalayacağım. Çok değerli bilgiler içeren bu yazının tamamını bu linkten okumanızı öneriyorum  https://kuranmucizeler.com/vay-haline-o-gun-yalanlayanlarin-11-kez-tekrar-ve-11-uzay-zaman-boyutu

“Kuran’da harfi harfine olacak şekilde bazı ayetlerin çok enteresan şekilde tekrarladığını ve bu tekrarların büyük işaretler verdiğini Rahman suresinde görmüştük. Rahman suresinde ve Kuran’da toplam 31 kez geçen ‘Öyleyse siz ikiniz Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?’ ayetinin tam olarak 31 kez geçmesi evrenimizi oluşturan 31 temel parçacığa işaret etmişti.

Bu konuda daha detaylı bilgi almak için lütfen aşağıdaki makaleyi okunuz.
RAHMAN Suresi: Quantum Elementler ve Sinir Sistemi Kodlaması 

Şimdi Yüce Allah’ın benzer bir işaretini Mürselat suresinde inşallah göreceğiz. Not: Surenin tamamı makalenin altında verilmiştir.

Bu kez tekrarlanan ayet şu;

77:15 ayetinde başlayan bu tekrar Mürselat suresinde çok enteresan şekilde 10 kez devam eder. Mürselat suresi dışında 1 kez de Mutaffifin suresi 83:10 ayetinde geçer. Kuran’da toplam 11 kez tekrarlanır.

Yüce Allah 77. surede ‘Vay haline o gün yalanlayanların’ ayetini 10 kez geçirmektedir.

Mürselat suresinden ayrı ve tek olarak 83:10 ayetinde ‘Vay haline o gün yalanlayanların’ ayeti 11. kez geçer.

Şimdi Allah’ın izni ile Yüce Allah’ın işaretini görmeye çalışalım;

10 uzay boyutu+1 zaman boyutu

Mürselat suresinden ayrı olarak 83:10 ayetinde ‘Vay haline o gün yalanlayanların’ ayeti 11. kez geçer. Tek başına olan, ayrı bir surede olan bu tek geçişin de diğer uzay boyutlardan farklı olan tek boyut olan zamanı işaret etmesi muhtemeldir.

Özetle;

Mürselat suresinde 10 kez tekrar eden ‘Vay haline o gün yalanlayanların’ ayeti evrenin 10 uzay boyutlu olduğuna bir işarettir. Karanlık enerji evrenin/evrenlerin yok olma döneminde (‘saat’) bu 10 boyutu birbirinden ayıracak ve bağlantılarını koparacaktır. Paralel evrenler karanlık enerjinin uzay-zaman dokusunu koparması ile yırtılacak ve içe çökme süreci başlayacaktır.

83:10 ayetinde tek ve ayrı olarak geçen ‘Vay haline o gün yalanlayanların’ ayeti ise uzay boyutundan farklı olan tek bir zaman boyutunu işaret edebilir.

Buradan itibaren, girişte bahsettiğim diğer hususları anlatmak istiyorum.

77. surede 10 kez tekrarlanan Ayet numaraları: 15-19-24-28-34-37-40-45-47-49

Bu sıralamanın, aynı Rahman suresinde nedenini bulduğumuz 31 kere tekrarlanan ayetin sıralamasındaki gibi bir karşılığı olduğunu düşünüyorum, ortaya çıkarmak nasip olur inşallah.
RAHMAN Suresi: Quantum Elementler ve Sinir Sistemi Kodlaması 

Her ne kadar zamanı 11. Boyut olarak görsek de ben şimdi size, bunu bir boyut olmadığını Kuran’da göstermeye çalışacağım. On birinci tekrarın farklı bir surede onuncu ayette olması, zaman’ın zaten boyut gibi algılanan fakat boyuttan farklı olduğuna dair  ilk işarettir. Zaman bu 10 boyut içindeki hareketin yarattığı bir kavramdır.

Kesinlikle tesadüf değildir ki; Zaman-vakit kelimesi Mürselat suresinde 11. Ayette geçiyor:

77:11. O resullere vakit belirlendiğinde;

83. Surede ise zaman “boyutu” 10. Ayette yer alıyor. On birinci boyut değil, 10 Boyut içindeki hareketten oluşan zaman.

Ancak, bize Kuran’da verilmiş çok önemli bir ipucu daha bulunuyor. 11 kez tekrar edilen bu ayet, TUR suresinde 11. Ayette yine tekrarlanıyor fakat “tek bir harf İLAVESİ ile”. Cümlenin başına bir “fe” harfi yazılmış. İki cümleyi bir arada görelim mi:

77 MÜRSELAT 15. AYET        وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ            

52 TUR 11. AYET                   فَوَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَۙ

11 kere tekrar edilen ‘Vay haline o gün yalanlayanların’ demek iken, Tur suresinde en başa eklenen tek bir fe harfiyle “‘Öyleyse/ o halde, Vay haline o gün yalanlayanların’ denmektedir.

Evet, kesinlikle yine tesadüf değildir ki, zaman ile ilgili ayetler hep onuncu ve on birinci sıralarda farklı farklı zikrediliyorlar. En başa eklenen “fe” harfi de tesadüf değildir. Kuran’daki her harfin ne demek olduğunu burada göstermiştim: Evrenin ABC’si – Evrensel Alfabe.

“Fe” harfi, gezegeni olan bir yıldız demektir. Zamanı Dünya’nın kendisi ve Güneş etrafındaki hareketlerine göre belirliyoruz. Biz “Güneş Takvimi” kullanıyoruz ki, Yüce Allah da bunu esas aldığını ayetlerle açıklamıştır.

Yüce Allah katında yılların sayısı, İsra 12. ayetle sabit olduğu şekilde miladi takvim gibi güneş hesabıyla tutulur. 

“İsra 12. Biz geceyi ve gündüzü (kudretimizi gösteren) iki alâmet yaptık. Rabbinizden lütuf isteyesiniz, yılların sayısını ve hesabını bilesiniz diye gece alametini giderip gündüz alametini aydınlatıcı kıldık. İşte biz her şeyi açıkça anlattık.”

Elbette ki gece ile gündüz Dünyanın kendi etrafında dönmesi neticesinde Güneş ışığına bağlı oluşur. Bunu anlamak için daha fazla veya bilimsel bir açıklamaya gerek duyulacağını zannetmiyorum.

Ayrıca, hayatımızı da 1 güneş yılında 52 haftaya bölünmüş dilimler halinde yaşıyoruz. TUR suresinin 52. sırada olması da kesinlikle tesadüf değildir. Zamanın, insan kalp atışıyla 1 saniyeden 40 yıla kadar bütün birimlerinin kodlandığı ŞUARA suresinde bunu kesin olarak göstermiştim.  Ortaya çıkan tabloya bakınız, toplamları da suredeki ayet sayısını veriyor ve tablonun doğruluğunu ek bir kanıt gibi teyit ediyor:

Bize göre bir saniye, yine bir hareketin sonucudur ve insandaki karşılığı da “dinlenmedeyken kalp atışıdır” ki, istatiksel olarak dakikada 60 kez atar”

Bütün detaylarını buradan okuyabilirsiniz: KardiyoVasküler Sistem Çözümlemesi: KALP+ZAMAN = ŞUARA

Bizim uzayımız 3 boyuttan ibarettir, zaman ise kesinlikle bir boyut değildir. Aynı şekilde, diğer 6 uzay da ya 3 boyuttan ya da farklı sayılardaki boyutlarda oluşmuş olabilirler. Şimdilerde bilim çevrelerinde “paralel uzaylar” ve “çoklu baloncuk uzaylar” teorileri tartışılmaktadır. Kuran ise zaten 7 farklı uzay olduğunu bize teyit ediyor. Nasıl mı?

Evrendeki 10 boyutun farklı bileşenleriyle, birinde 3 boyutlu olarak bizim yer aldığımız 7 farklı uzay oluşturulmuştur. Kuran’a göre “Evrendeki Göklerin 7 kat ayrılması” budur. 7 kat göklerin İnsandaki karşılığı ise, bilgi ve algıların yer aldığı beynimizdeki bilişsel korteks katmanlarıdır.

Evrende, bizim uzayımızda bulunan madde toplamının 6 katından daha fazla madde olduğu tespit edilmiştir. Bütün bu maddeyi sadece kütle/yer çekimsel etkisiyle algılayabiliyoruz fakat bunun dışında hiçbir şekilde göremiyoruz. Bu yüzden bilimde buna “Karanlık Madde” deniyor. Yediye bölünmüş olan GÖĞÜN, bizim uzayımız dışındaki diğer 6 uzayın madde toplamıdır bu Karanlık Madde.

Defalarca farklı alanlarda gösterdiğim şekilde, burada da bütün veriler, bilimle öylesine uyumlu şekilde yerli yerine oturuyor ki, Kuran’a hayran olmamak elde değil…

Gözlemlenebilen evrenimiz, CMBR, uzayda var olan  Kozmik Mikrodalga Arkaplan Radyasyonu ölçümlemeleriyle haritalanmaya çalışılmıştır. 

Kozmik Mikrodalga Arkaplan Radyasyonu, evrenin oluşumundan (belki Big Bang'den) gelen elektromanyetik radyasyondur. Bu radyasyonun kaynağı, gözlemlenen spektrum bölgesine bağlıdır ve bir bileşeni de, kozmik mikrodalga arka planıdır. Bu bileşen, Evrenin ilk kez radyasyona karşı şeffaf hale geldiği bir çağdan serbestçe akan kırmızıya kaydırılmış fotonlardır. Keşfi ve özelliklerinin ayrıntılı gözlemleri, Big Bang'in en büyük onaylarından biri olarak kabul edilir. Kozmik fon radyasyonunun keşfi (1965'te tesadüfen), erken evrene bir radyasyon alanının, aşırı yüksek sıcaklık ve basınç alanının hakim olduğunu gösteriyor.

Bu harita içindeki bizim gözlemleyebildiğimiz kütle miktarı, fiziki kütle çekimi ve matematik hesaplara göre olması gerekenden altı kat daha az. Sebebi de, Kuran'ın teyit ettiği gibi ayrı ayrı 7 uzayın iç içe geçmiş olmasından, yani başlangıçta tek olan uzayın yediye bölünmesinden dolayı olmalıdır. Haritanın tamamını "uzay dokusu = ARZ" olarak değerlendirmeliyiz ve uzaydaki tüm kütle ve enerji işte bu arzdan ortaya çıkan quantum temel elementleri şeklinde, evrenin yapı taşları olarak (Evrenin Legoları) evrene arz edilmiştir. Kuran'da sık sık tekrarlanan "Arzın ve Göklerin" ifadesi buna, yani bir tek arz (uzay dokusu, halısı) ve bir kaç (7) uzaya işaret etmektedir.

 7) Galaksi ortada olmak üzere, tam da doğru sırayla yıldız, gezegen ve uydusu, bir döngüyü işaret eden simetrik şekilde yazılmış. (Bu simetriyi daha önce başkaları farketmişler fakat "yörünge/döngü" ilişkisi dışında gerisini bilememişler)

ك  ل  ف   ي    ف  ل ك    KE - LE - FE - Y - FE - LE -  KE
    

8) Güneşi/Yıldızı anlatan harfin üstündeki tek nokta ile, güneş etrafında dönen dünyamız işaretlenmiş. Aşağıdaki üç  harfin şekilsel benzerliği, bizim için ğ veya g gibi duruyorlar. BUNLARIN HEPSİ BİRER YILDIZ. 
  
 9) Demir=Fe ürettiği için,  Kuran'da da Fe harfiyle verilip üzerindeki tek noktayla yıldız etrafında dönen gezegeni gösteren ف harfimizi alfabede takip eden ve onunla şekilsel benzerliği olan ق harfinde ise, gezegenin yanında onun uydusu da ilave bir noktayla gösterilmiş. 
   10) Yıldız ile şekilsel olarak aynı sayılabilecek diğer harfimiz و ile noktasız yani gezegensiz olarak bir "nötron yıldızına" işaret edildiğini de yine bu yeni yazımızda, basit bilimsel sebebiyle birlikte göreceksiniz. 
  11) Adı "güneş" anlamındaki Şems olan surede, güneşin sadece HELYUM ürettiği gerçeği, bütün ayetlerinin hepsi helyumun sembolü olan He ( هَاۜ = ه ا) ile bitirilerek teyit edilmiş. (He konusu da benim buluşum değil, bir süredir biliniyor ancak bunu ilk kez kimin fark ettiğini bilmiyorum). Güneşin  de bir yıldız olduğunu unutmayınız. İşte, He harfimiz. 
          
   12) Maddenin sonu demek olan karadelik gibi, onu işaret eden harf de Arap/Kuran alfabesinin son harfi, yazının sonu olarak yerini almış.
  13) Fizikte Fotonu/Işığı ifade eden sembol gama harfiyle gösterilirken, dünyanın ışığının Dünya+Işık olan ve gama ile aynı şekle sahip LamElif olduğu gösterilmiş, aşağıda tekrar göreceğiz.
 

Yukarıdaki belirlemelere göre şimdi  şu cümleyi küçük ilavelerle tekrar veriyorum, okuyunuz lütfen: SIRASIYLA, Küçük (veya orta) kütleli yıldız (Güneş  "HE=Helyum") --> Büyük Kütleli Yıldız He'den "FE=Demir"e --> Yıldız önce bir gezegen (tek noktalı harf), sonra da gezegen bir uydu ediniyor (iki noktalı harf). --> Nötron Yıldızı V (noktasız, ne gezegen var ne de uydusu, sebebini aşağıda göreceksiniz) = V harfi (ATOMLARIN TAMAMLANMASI ("VE" + "VE" + "VE"...ilavelerle) --> Karadelik (Kara Yıldız - MADDENİN de SONU, ALFABENİN de SONU).

Peki, neden Evrenin Alfabesindeki Güneşimiz -Karadelik hariç- buradaki diğer üç yıldıza şeklen benzemiyor diyeniniz olmuştur belki. Bütün bu yıldızlar Helyum=He üreten Güneş (Kuran'daki He harfimiz) yaratıldıktan sonra yıldızın büyümesiyle oluşuyorlar, değil mi? İyice bakalım ve Güneş'imizi ilavelerle büyüterek karar verelim, acaba ne oluyor?

Yıldız harflerimizi hatırlayalım:
Güneşimiz     ve diğerleri   

 ÖNCE BİR GÜNEŞ ve sonra büyüyerek....

Güneşimizin de şekilsel olarak diğer büyük yıldızlarla nasıl ilişkili olduğunu, bilimin kanıtladığı gibi büyüyerek onları nasıl meydana getirdiğini anladığınızı umuyorum.

     Aşağıya, Yıldızların yaratılmasıyla ilgili bilimsel bir çalışmanın resmini koyalım ve yıldızların alfabemizde nasıl da birebir yerleştirilmiş olduklarını görelim mi. Yıldızları küçük ve büyük kütleliler olmak üzere ayırabiliriz. Nebula oluşumundan sonra, ortalama olarak nitelendirebileceğimiz ve Helyum ile işaretleyebileceğim bizim güneşimiz, küçük olanlar gibi üst sıradaki adımları takip ediyor. Büyük kütleli yıldızlar ise alt sıradaki gibi, sonrasında Süpernova adı verilen bir patlamayla bir Nötron Yıldızı veya bir Karadelik yaratabilirler. 

Küçük (veya orta) kütleli yıldız (Güneş) "HE" --> Büyük Kütleli Yıldız "FE" --> Nötron Yıldızı "V=VE" (ATOMLARIN TAMAMLANMASI)  --> Kara Yıldız = Kara Delik "Y"  (MADDENİN SONU).   

Bilimsel ve şekilsel benzerlikleri yanında, bu yıldız simgelerinin hepsini alfabemizde de topluca bir arada bulacağız:   

.                BEŞİ BİR YERDE                                                                .

    Beşini de sırasıyla tek tek işaretleyelim.

       Alfabemizdeki Yıldız Döngüsüne bakalım: