Haram yiyecekler ve Alkol - Haram evlilikler ve Zeyd’in eski esi
Haram yiyecekler ve Alkol - Haram evlilikler ve Zeyd’in eski eşi
Zeyd ve Alkol ilişkisi: Kuran Ne Diyor?
Bu yazım, hem İslam ve Kuran düşmanlarını silkeleyecek, hem de Kuran'ın yanına Kuran'da yer almayan geleneksel kurallar eklemiş olanları kızdıracak. Yapacak bir şey yok; Hak olan Kuran'dır ve Hak gelir, batıl yok olur. Yenmesi “haram” olan, Allah’ın yasakladığı yiyecekler, Kuran’da Bakara 173., Maide 3. ve 145. Ve Nahl 115. ayetlerinde dört kere ayrı ayrı tekrarlanmıştır ve hepsi aynı listeyi vermiştir. Bu haram listesine yeni bir yasak eklenmemesi hakkında ise Enam 119., Maide 1., Maide 87. ve Hac 30. Ayetlerde, yine dört kere ayrı ayrı “Allah’ın haram kılmadığını kimse haram kılmasın” diye insanlar uyarılmıştır. Bu tekrarlar, konunun ehemmiyetini yeterince ortaya koymaktadırlar çünkü Allah bilmektedir ki, bu konular insanlar arasında büyük sıkıntılara yol açacaktır.
Size okunanlar ise Kuran'da Allah'ın dört kere ayrı ayrı listelenen şeylerdir. Bunun dışında şu haramdır şu helaldir diyenler Allah'a şirk koşmakta, en büyük günaha -Allah'ın "affetmeyeceğim" dediği günaha- girmektedirler.
Yasak olan yiyecekler konusunda, Allah’ın koyduğu sınırların yanında, Kuran’da haram olmadığı halde insanlar yaşadıkları yerlerin örf, gelenek ve göreneklerine göre, hoşlarına gitmeyen, kendilerine çirkin gelen yiyecekleri tüketmekten hoşlanmayabilirler ve bunları yemezler. Kimine göre çok lezzetli olan istakoz ve midye, bir başkası için iğrenç görülebilir. Kura'a göre ise, ne istakoz haramdır ne de midye. Yılan veya yarasa yemek size göre iğrençmiş gibi görünse de başka toplumlarda çok normal, sıradan karşılanabilir. Bazı böcekleri yemek ya da yememek de böyledir, kişisel algı meselesidir. Kuran'a göre ise, ne yılan yemek haramdır ne de böcek. Evinizde çok severek besleyip aileden saydığınız kedi, köpek gibi evcil hayvanları pişirip yemek benim için de sizin için de iğrenç bir iş gibi görünecektir. Oysa Çin’de bu gayet normal bir durumdur. Ancak, Çin’e gittiğinizde hiç kimse sizi kedi, köpek veya çekirge yemeğe zorlayamaz. Türkiye’deki Çinlilerin de kanunen yasak olanlar dışında, canları ne çekerse yemelerine hiç kimse engel olmamalıdır. Yukarıdaki bütün örnekler, insanların kişisel algılarına göre hayatlarında yer ederler, davranış ve kararlarını belirlerler. Bunların tamamı, etrafımızdan görüp öğrenerek beynimizde kendimizin oluşturduğu algılar olmak dışında, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan, öğrenilmiş tavır ve davranışlardır; “Beyninizde kendinizin ördüğü yollardır”.
Beyin ve düşünce yapımız, algılarımız ve alışkanlıklarımız, başta, birlikte yaşadığımız aile, içinde yaşadığımız belde, toplum olmak üzere, bize öğretilenlerle, gördüklerimiz ve duyduklarımız karşısında, farkına bile varmadan oluşturduğumuz nöron bağlantılarıyla “kendi yollarını ören” bir yapıda “beynimizde” ortaya çıkıyor. Kuran’da şimdiye kadar “yolları olan göğe Andolsun” dediği zannedilen Zâriyat 7. ayetin doğrusu “kendi yollarını ören göğe” demektir ve insanın aklına, beynine ve kişiliğine işaret etmektedir. Beyninizde ördüğünüz bu yollar, kendi yazdığınız kaderinizdir ve Yaratan da bütün bunları bilmektedir, hepsinden haberdardır. Ayrıca, aynı zamanda uzaydaki, göklerdeki yollardan da bahsedilmektedir ve Kuran bu konuda bile haklıdır. Bir taraftan insanın diğer tarafta evrenin yaratılışı, yapısı ve işleyişi çok benzerdir. Yıldız ve gezegen yörüngeleri, galaksilerin hareketleri, uzay içindeki kozmik yollar, inter-galaktik filamentler de görsel olarak bile beynimizden pek farklı değilerdir. Aşağıdaki resimlerden ikisi uzayı, ikisi beynimizi resmediyor ve neredeyse aynıdırlar. Konunun daha rahat anlaşılabilmesi için beyin ve davranış konusunda küçük bir bilgi paylaşmış olduk. Böylece, bahsettiğim ayetlerde yazanlar dışındaki hiçbir yiyecek ve içecek hakkında, insanların kendi kafalarına, kendi görüş ve fikirlerine, başka kaynaklara ve de en önemlisi kendi gelenek, adet ve zevklerine göre “şunlar haramdır” demesi veya “şunlar helaldir” demesi Kuran’a tamamen aykırıdır. Haram listesinde olmayan yiyecekler için Kuran’ın aksine bir hüküm öne sürmeye kalkmak şirke yakın olacak kadar kötü eylemlerdendir. Çünkü, Hâkim olarak tek hüküm yetkisini elinde tutan Yaratıcı’nın kararına aykırı kararlar almakta ve de bunu, Allah tersini söylediği halde O’na atfetmeye kalkmaktadırlar. ATALARINIZ VE ETRAFINIZ SEBEBİYLE BEYNİNİZDE KENDİ KENDİNİZE ÖRDÜĞÜNÜZ, KURANA AYKIRI YOLLARI YIKIN, ALLAH’IN BİZE NUR OLSUN DİYE GÖNDERDİĞİNİ BEYAN ETTİĞİ KURAN’A VE KURAN'DA BULACAĞINIZ, KURAN İLE ÖRECEĞİNİZ YOLLARLA, ALLAH’A DOĞRU YOLLAR EDİNİN. Kuran, kendisinden önce gönderilen kitapları teyit eden ve bazı kısımlarını da güncelleyen, değiştiren bir kitaptır. Örneğin, Yahudilere yasak kılınan bazı hayvansal yiyecekler, Kuran’da helal kılınmıştır. Daha önce kıble Mescid-i Aksa iken, Kuran bunu Mescid-i Haram olarak değiştirmiştir. Benzer durumun İncil’de de geçerli olduğu, daha önceki kitapta yer alan bazı ayetleri değiştirdiği bildirilmiştir. Bu değişikliği beyan etmek için Hz. İsa, Al’i İmran 50. ayette şöyle demektedir; “"Benden önceki Tevrat’ı doğrulamak ve size haram kılınan bazı şeyleri tekrar helâl kılmak üzere, size Rabbinizden bir ayetle geldim. Artık Allah’tan korkup bana itaat edin." Bu şekliyle, yeni resul olan Hz. İsa, önceki ayetleri “neshetmektedir” değiştirmektedir. Kuran’daki sayısız ayette, “Kuran’da çelişki yoktur, tutarsızlık yoktur” denir. Bunu tam olarak algılayamayanlar, Kuran’ın tamamındaki ve/veya farklı ayetlerdeki bütünlüğü göremeyip, doğrusunun ne anlama geldiğini de çözemediklerinden dolayı, Kuran’daki bazı ayetlerin, daha sonra gönderilen başka ayetlerce değiştirildiğini ve hükümsüz kılındığını zannederler. Bunu da Bakara 106. ayete bağlarlar. ► Biz bir ayeti neshettiğimizde ya da unutturduğumuzda, ondan daha hayırlısını ya da bir benzerini (onun yerine) getiririz. Allah’ın her şeye Kadir olduğunu bilmez misin? (2/Bakara, 106) Oysa, kesinlikle böyle bir durum yoktur, KURAN İÇİNDE NESİH YOKTUR. Bu ayet, yukarıda açıkladığım şekilde, Tevrat ve İncil’deki bazı ayetlerin yerine, daha insancıl ve merhametli olan farklı ayetler geldiğini teyit etmektedir. aksi halde onlara göre “Kuran’da çelişki yoktur” ayetlerinin tamamı birden hükümsüz kalırlar ve Kuran ise “çelişkilerle dolu bir kitap” haline gelirdi. Yüce Allah, dînî sistemi yani yaşam kurallarını insanlar için bir taraftan tamamlamakta bir taraftan da kolaylaştırmaktadır. Ayetler birbirini geçersiz kılar diyen zalimler; Siz hiç akletmez misiniz. Alkol, fazla kullanımı zararlı olan ve sarhoş ederek dengenizi bozup sağlıklı kararlar almanızı etkileyerek, kısmen veya hatta bazen tamamen engelleyerek, şeytanın yoluna girip normalde yapmaktan çekineceğiniz günah olan bazı şeyleri, rahat rahat yapmanıza yol açabilir. Bu haliyle zararları Kuran’da işaret edilmiştir. Kuran’da alkolün yararı ve zararından bahsedilir, ardından “zararı daha çoktur” denir, sonunda da “sakınılması gereken”, “şeytan işi” bir kötülüğe yol açacağı, aynı burada açıkladığım şekilde belirtilir fakat hiçbir ayette “alkol içmeyin veya alkol haramdır” diye bir emir veya hüküm yoktur. Aşırıdan kaçınılması için uyararak, şefkat dolu bir şekilde ayette yazdığı haliyle “artık bıraktınız/ içmeyeceksiniz, değil mi” diye bizi uyarmaktadır. Yüce Allah’ın sonsuz rahmet, merhamet ve yardımseverliğini küçümseyerek, O’nu “yakıp yıkan, ateşlere atan” bir zalim gibi hayal eden yanlış zihniyetin sahipleri, “kraldan çok kralcı bir tavırla” Yaratanın her dediğini aşırıya götürüp haddi aşar şekilde yorumlamışladır. Aynen Kuran’ın dediği “insan cahildir, zalimdir, acelecidir, nankördür” şeklindeki ayetlere uygun, aceleci, sabırsız, cahilce ve zalimce tavırlarla “Baş örtmekten komple yüzü gözü bile kapatan siyah çarşafa girmeye” kadar görülen farklılıklar, Kuran’da yer almadığı halde “zina yapanı taşlayarak öldürmeler, recm” yine Kuran’a aykırı şekilde “hırsızın fiziken elini kesmeler” Kuran’a aykırı şekilde “oruç tutmayanı veya namaz kılmayanı dövmeler” ve yine Kuran’a tamamen aykırı olan “dinden dönenin öldürülmesi, mürted” olayına saplanmalar… Hırsızlığın cezası olan "el kesmek" ne demektir konusunu burada açıklamıştım: Hırsızın eli kesilmez, EL=HAK'ları kesilir 14 İbrahim, 14/34.“Allah, kendisinden istediğiniz her şeyden size verdi. Allah’ın nimetlerini saymaya kalkarsanız, sayamazsınız. İnsan gerçekten çok zalim ve pek nankördür.” 33 Ahzab 72. Gerçek şu ki, biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir. Yaratan, hepimizi bütün bu cahillik ve zalimliklerden, şeytanların ve insanların şerrinden korusun, kurtarsın inşallah.
Aşağıda: Eşarbınızı ister sağdaki gibi kulNanın ister soldaki gibi, Kuran'a göre hiç farkı yok ÇÜNKÜ YÜCE ALLAH'IN EMRİ YERİNE GELMİŞ: BAŞÖRTÜSÜ/ÖRTÜ GÖĞSÜNÜ/DEKOLESİNİ KAPATMIŞ. Bunları aklımızda tutarak, haram yiyeceklere geri dönelim. Farklı ayetlerde ele alınan alkol konusunda da, önceleri serbest olan alkol kullanmanın daha sonra gelen ayetlerle “haram kılındığını” iddia eden, zanneden (ki Kuran "zan" kötüdür, günahtır der) Müslümanlar bu yönde zalimce tavırlar takınarak zulme sapmışlardır. BU DÜŞÜNCELER KURAN’A TAMAMEN AYKIRIDIR, KURAN’IN BENZETME SANATIYLA BİZE AKTARDIĞI “MÜTEŞABİH” SAYILAN VE ZAMANI GELDİKÇE ANLAMI DA ORTAYA ÇIKACAK OLAN AYETLER DIŞINDAKİ BÜTÜN AYETLERİ “MUHKEMDİR” YANİ SAĞLAMDIR, DEĞİŞTİRİLMEMİŞTİR VE DEĞİŞTİRİLEMEZ. Buna yeltenen, büyük bir azaptan kendisini korusun, yoksa ateşten payını almaya hazırlansın. Alkol alanın ibadetinin ve namazının kabul edilmeyeceğini zan'neden ayet inkarcılarına göre, Kuran'daki şu ayetin de hiç hükmü yoktur: Nisa 43. Ey iman edenler! Sarhoşken ne dediğinizi bilinceye kadar; cünüpken -yolculukta olmanız hariç- yıkanıncaya kadar salâta, namaza yaklaşmayın. Eğer hastaysanız veya yolcuysanız; tuvaletten gelmişseniz, kadınlarla ilişkiye girmişseniz ve su da bulamamışsanız o zaman temiz bir toprakla ellerinizi ve yüzünüzü mesh ederek teyemmüm edin. Kuşkusuz Allah, Çok Affedici'dir ve Çok Bağışlayıcı'dır. Kuran'daki ayetler her zaman ve sürekli olarak geçerlidir. Aksini iddia edenler, kendilerini ateş azabına hazırlasınlar. Kim ne derse desin, alkol kullanmak, defalarca tekrarlanan yasaklar listesinde bulunmaz ve hiçbir şekilde “haram” kategorisine girmez. Alkol tüketiminde aşırıya kaçıp günaha girme ihtimalini artırmayalım diye, Rahim ve Rauf Allah arafından bize şefkatle uyarı yapılmaktadır, fakat kesinlikle yasaklanmamıştır. Diğer yiyecekler için olduğu gibi, “benim helal kıldığımı, kendi kendinize haram kılmayın” diyen Allah’ın kelamı karşısında, “alkol haramdır” demek hiçbir insanın harcı değildir ve aksini yapanlar, Kuran’a aykırı kural koymaya kalkarak, büyük günahlara girerler. Kuran'da yer alan “Alkol çirkindir” ifadesi, onu haram kılmaz, dikkatli olmanızı telkin eder.
İslam dininin temeli, Adalet Yardımlaşma ve Özgürlüktür. Namaz da bu kapsamda, insanın Rabbine inancını sergilererek ve şükrederek kendisi için Rahman Allah'tan yardım dilemesi olarak, dinin temellerinden biridir. Haram ve Alkol konusuyla ilgili ayetleri gösterelim ve ardından da ZEYD meselesine gelelim… Haram yiyecekleri listeleyen ayetler: ► (Allah) Size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanları haram kılmıştır. Kim de zorda kalırsa, haddi aşmaksızın ve taşkınlık yapmaksızın (haram kılınanlardan yemesinde) ona bir günah yoktur. Şüphesiz ki Allah, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (2/Bakara 173) ► Sizin kestikleriniz dışında; leş, kan, domuz eti, Allah’ın adı dışında (bir varlığın) adı anılarak kesilen, boğularak ölen, kafasına vurularak ölen, yüksek yerden düşerek ölen, çarpışma sonucu ölen, yırtıcı hayvanın yediği, putlara kesilen hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bu (sayılanlar) fısktır. Bugün kâfirler, dininizden (İslam’ın yok olmasından) ümitlerini kestiler. (Öyleyse) onlardan korkmayın, yalnızca benden korkun. Bugün, sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve din olarak sizin için İslam’dan razı oldum. Kim de açlık zamanında zorda kalır ve günaha meyletmeden (sayılanlardan yerse) şüphesiz ki Allah, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (5/Mâide 3) ► De ki: “Bana vahyolunanlar arasında, yemek yiyen birine, şunlar dışında bir haram bulamıyorum: (Boğazlanmadan ölmüş) leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki şüphesiz ki o, pistir- Allah’ın adı dışında bir isim anılarak fısk üzere kesilmiş hayvanlar. Kim de zorda kalırsa haddi aşmaksızın ve taşkınlık yapmaksızın yerse şüphesiz ki Rabbin, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir.” (6/En'âm 145) ► Allah size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’ın dışındaki varlıkların adı anılarak kesilen hayvanları haram kılmıştır. Kim de zorda kalırsa haddi aşmaksızın ve taşkınlık yapmaksızın (yemesinde günah yoktur). Şüphesiz ki Allah, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir. (16/Nahl 115) Bu liste dışındaki hiçbir yiyeceğin “haram olmadığına” ve buna ek yapmaya kimsenin kalkışmamasına yönelik ayetler: ► Ey iman edenler! Allah’ın size helal kılmış olduğu temiz ve güzel şeyleri haram kılmayın! Haddi aşmayın! Şüphesiz ki Allah, haddi aşanları sevmez. (5/Mâide 87) ► -Mecbur kaldığınız zorunlu durumlar hariç- size neyin haram olduğunu detaylı bir şekilde açıklamışken, ne diye Allah’ın ismi anılarak yemeyecekmişsiniz? Şüphesiz ki çoğunluk, arzularına uyup hiçbir bilgiye dayanmaksızın (insanları) saptırırlar. Şüphesiz ki Rabbin, haddi aşanları çok iyi bilmektedir. (6/En'âm 119) ► Ey iman edenler! Sözleşmelerinize bağlı kalınız. İhramda avlanmayı helal saymadıkça, haram olduğu size okunanlar hariç tüm hayvanlar size helal kılındı. Allah, dilediği gibi hükmeder. (5/Mâide 1) ► İşte böyle... Kim de Allah’ın hurumatını yüceltir/değer verirse o, Rabbinin katında kendisi için en hayırlı olandır. (Haramlığı size) okunanlar dışındaki hayvanlar size helal kılındı. Pislik olan putlardan uzak durun! Yalan sözden de uzak durun. (22/Hac 30)
Alkol ile ilgili ayetler: ► Sana içki ve kumardan soruyorlar. De ki: “O ikisinde hem büyük günah hem de insanlar için faydalar vardır.” (Fakat) ikisinin günahı faydasından daha büyüktür. Sana neyi infak edeceklerini soruyorlar. De ki: “(İhtiyaçlarınızdan) arta kalanı (infak edin).” Düşünesiniz (ve gerekli öğüdü alasınız) diye Allah, ayetlerini sizin için açıklar. (2/Bakara, 219) ► Hurma ve üzüm (ağaçlarının) meyvelerinden içki çıkarır ve güzel bir rızık elde edersiniz. Akleden bir topluluk için bunda ayet vardır. (16/Nahl, 67) ► Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytanın pis işlerindendir. Ondan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. (5/Mâide, 90) ► Şeytan, içki ve kumarla ancak aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bıraktınız değil mi? (5/Mâide, 91) ► Ey iman edenler! Sarhoş olduğunuzda ne dediğinizi bilinceye kadar ve cünüp olduğunuzda -yolculuk hâli müstesna- gusledinceye kadar namaza yaklaşmayın. Şayet hasta olur, yolculukta bulunursanız veya sizden biri ihtiyaç gidermeden gelirse veya kadınlarla birlikte olur ve su bulamazsanız, temiz toprakla teyemmüm edin. Yüzlerinizi ve ellerinizi mesh edin. Şüphesiz ki Allah, (günahları affeden) Afuv, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr’dur. (4/Nisâ, 43) EVLATLIK ZEYD VE HARAM OLAN EVLİLİKLER: Karısı yaşlandığı için onları “artık annem gibiler” diye dışlamanızı yasaklayan ayet açıkça diyor ki “sizin anneleriniz ancak sizi doğuran kadınlardır”. Kendi kafanızdan Kuran’a ters fikirlere kapılıp keyfinize göre adet çıkaramazsınız. 58 Mücadele 2. Sizden kadınlarına "zıhar"da bulunanlar (hanımlarını kendi öz analarına benzetip boşamaya kalkışanlar bilsinler ki, kadınları asla) onların anneleri değildir; çünkü anneleri, sadece kendilerini doğuranlardır. Şüphesiz onlar, (böylesine) çirkin ve yalan sözler konuşarak (boş iddialarda bulunmaktadırlar. Ama bu tür hataları bırakırlarsa) gerçekten Allah, çok Affeden, çok Bağışlayandır. Bir yiyeceğin haram olmaması, onu yemek zorunda bırakmaz sizi, ancak özgür kılar. Haram değil diye sizi salyangoz yemeğe zorlayamazlar. Elbette, haram yiyecekler kısmında açıkladığım gibi, haram olmasa da size hoş gelmeyen bir evlilik yapmaya da kimse sizi zorlayamaz. Soy bağı Kuran’da çok önemlidir ve babası vefat etmiş çocukların da, evlat edinilseler bile “kendi babalarına özgülenerek” büyütülmesi emredilir. 33 Ahzab 5. Onları (evlat edindiklerinizi öz) babalarına nispet ederek çağırın (soybağını karıştırıp bozmayın); bu, Allah katında daha adil ve doğru olandır. Eğer babalarını bilmiyorsanız; artık onlar, sizin dinde kardeşleriniz ve velayetiniz (himayeniz) altındaki (insanlardır). Bununla beraber, (bu konuda) hata ettiklerinizde (onlara laf gelişi “oğlum, evladım” demenizde) ise, sizin için bir sakınca (bir vebal) yoktur. Ancak kalplerinizin kasıt gözeterek (taammüden) yaptıklarınızda (sorumluluk) vardır. Allah Bağışlayandır, Esirgeyip Koruyandır. Açıkça görülüyor ki, Yaratan size kendi beyninizde oluşturduğunuz yollar nedeniyle, keyfinize göre “fiktif akrabalıklar” oluşturmanızı yasaklamaktadır. Aynı “keyfinize göre helal veya haram yiyecekler” icat etmenizi yasakladığı gibi. Kuran’da neyse odur! Gerisi sizin keyfinizdir ve kendi keyfinizi bir başkasına “kanun” diye zorlayamazsınız, hele ki onu "bu Allah'ın emridir" diyerek yalanla büyütmeye kalkarsanız, şirke giden müşrik olmanın yolunu açmış olursunuz. Bunu yapanlar, yukarıdaki Mücadele 2. ayetin dediği gibi “çirkin ve yalan sözler” konuşmaktadırlar. Yiyecek ve içeceklerden nelerin haram olduğu defalarca sıralanmış olduğu şekilde, evlenmek haram olan kişiler de Kuran’da tek tek sayılarak listelenmişlerdir. Nasıl ki kendi kafanıza göre haram olan yiyeceklere ekleme veya çıkarma yapmak yasaktır, evlenme konusunda da durum aynıdır. Yukarıda açıkladığım, kendi kafanızda oluşturduğunuz nöron patikaları sonucu size hoş ya da çirkin gelen şeyler, ancak sizin kendinizi bağlar, başkalarını aynı yollara sokmaya zorlayamazsınız. Eğer zorlarsanız, bunun adına “faşizm” denir ve buna uğraşanlar da faşistlerdir. Peygamberlerin hayatları hep zor geçmiştir. Kafalarında oluşturdukları yolları kesin ve değişmez doğrular olarak benimsemiş ve bunları katı kurallar haline getirmiş toplumların karşısına çıkarak, onlara, inançlarının yanlış olduklarını anlatırlarken, her defasında kendileriyle alay edilmiş, küçümsenmiş, deli diye damgalanmış ve evlerinden yurtlarından sürülmüşlerdir. Doğrusunun ne olduğunu göstermek için kendileri örnek olarak sunulmuş insanlardır resuller. Bu ayetlerdeki, eşlerini ve evlatlıklarını da, biyolojik olmayan fiktif bir akraba ilişkisine sokmamak konusunda uyarılan insanlara örnek teşkil etmek için yine peygamberimiz kullanılmıştır. Resullerin bütün hayatları, Hz. Musa örneğinde bize bildirildiği gibi, doğumlarından ölümlerine kadar Yaratan tarafından planlanmıştır. Hz. Muhammet, hem gençken kendisinden yaşça epey büyük bir kadınla evlendirilmiştir hem de evlatlık olarak gördüğü Zeyd adlı kişinin eski eşiyle evlendirilmiştir. Resulün, bu evliliği kendisi de severek isteyerek mi yaptığını, yoksa Allah’ın emri gereği insanlara örnek olması için gönlü istemeyerek mi yaptığını bilemeyiz. Hiç kimse, görüp şahit olmadığı ve iç yüzünü anlamadığı konularda, temelsizce niyet okumaya kalkmasın. İslam ve Kuran karşıtlarının sıkça kullandığı ve hem Kuran'ı hem resulü hem de Yaratıcıyı bu evlilik nedeniyle kötülemeye kalkışanlar, yaptıklarının darkafalı inanç faşizm olduğundan bihaber şekilde ahlak temsilcisi kesiliyorlar. Alkol için haramdır diyerek uygulanmakta olan baskılar da inanç faşizmidir. Keşke, herkes biraz daha makul, vicdanlı ve akıllı olabilseydi. Listesi tek tek verilen haram yiyecekler ve haram evlilikler dışındaki evliliklerde, hiçbir sakınca yoktur. Haram olmayan şeyleri yemek ya da haram olmayan kişilerle evlenmek zorunda da değilsiniz. Siz kendi fikir ve zevkinize göre dilediğinizi yiyebilir dilediğinizle evlenebilirsiniz. Kedinizi pişirip yemek size çirkin geliyorsa yemeyin, evlatlığınızın eski eşiyle evlenmek size çirkin geliyorsa evlenmeyin. Bu ikisi, içinde yetiştirildiğim toplum nedeniyle bana da pek hoş gelmiyorlar. Ama eğer Çin’de doğup büyümüş bir Çinli olsaydınız, belki de sokakta bulduğunuz bir kediyi, tavuk yer gibi afiyetle yiyor olurdunuz. Doğruluğundan emin değilim ancak, okuduğum bir makalede, bir Afrika kabilesindeki evlenecek genç erkeklerin, kendilerini ispatlamak adına önce kayın validesiyle bir kez yatması gerektiği anlatılıyordu. Çinli olup kedi yemek örneği hoşunuza gitmediyse, önce o Afrika kabilesinde doğmuş olmadığınıza şükretmeyi deneyin. Büyük ihtimalle bu yazı, bir taraftan İslam düşmanlarını, diğer taraftan alkol düşmanlarını kızdıracaktır. Ben bir resul olmasam da, Kuran'a inanan biri olarak Kuran'daki Allah sözünü iletmek, söylemek üzerime farzdır. Hem Müslümanın diyerek hem de Kuran'a aykırı işler yapıyorsanız sizi böyle uyarıyorum. İnanmayanlara söylenecek sözümüz de: "sizin yolunuz dininiz size, benim yolum, dinim bana". Selamlar, Sevgiler Kasım 2022 | ||||
2911 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |